Her şeyin hızla değiştiği günümüzde, değişen koşullara bağlı olarak çocuklarıyla problem yaşayan ebeveynler de çözüm bulabilmek için daha çok araştırmaya ve uzmanlara başvurmaya başladılar. Ancak çeşitli, bazen çelişkili, fazla dozda ve farklı bilgiye maruz kalmak ebeveynlerin biraz da kafasını karıştırdı.
Kaynağı belirsiz, bağlamından koparılmış bilgiler aileler için çözüm olmaktan çok, problemlere yol açmaya başladı. Edindikleri bilgileri, kendi durumları özelinde değerlendirmeden uygulamaya çalıştıkları için sıkıntılar arttı. Bu durum ebeveynlerde kaygı ve suçluluk duygusunu da tetikledi.
Yaşadıkları problemleri çözmek için araştırıp buldukları bilgilerin daha büyük problemlere yol açmaması için ebeveynlerin bu bilgileri nasıl kullanmaları gerektiği üzerine de düşünmeleri gerekiyor. Düşünürken ise şu hususları göz önünde bulundurmaları büyük önem taşıyor;
Çocuğunuzun biricik olduğunu esas alın
Her çocuk farklı olduğu için makalelerde okunan, uzmanlardan duyulan genel ifadelerin çocuk özelindeki uygulaması da farklı olmalıdır. Aksi halde hangi kaynağı takip edip hangi bilgiyi uygulayacakları konusunda ebeveynlerin kafası daha da karışacak, bilgilerin uygulamasında problemler yaşandığı takdirde kendilerini yetersiz ve suçlu hissedeceklerdir.
Edindiğiniz bilgiyi çocuğunuza uyarlayın
Ebeveynlerin, edindikleri bilgiyi kendi iç güdülerine, çocuklarının doğasına, çocuklarıyla yaşadıkları deneyime göre uyarlaması gerekir. Günümüzde maalesef ebeveynliğin sezgisel yönü fazlasıyla göz ardı edilmektedir. Uzmanlardan rehberlik almak kıymetlidir, ancak ailelerin kendi iç sesleriyle bu bilginin sağlamasını yapıp kendi deneyimleriyle harmanlamaları daha da önemlidir.
Bilgiyle gelen uygulamanın çocukta oluşturduğu etkiyi değerlendirmeden doğrudan benimsemek ve aileye iyi gelmemesine ve uygulamada zorluk yaşanmasına rağmen kendilerini buna zorlamak, tutarsız ve dengesiz aile içi tutumlara sürükleyebilecektir. Bu da ailelerin kaygısını azaltmak yerine artıracaktır.
İç sesinizi ve deneyimlerinizi de dikkate alın
Ebeveyn-çocuk ilişkisinde duygular bulaşıcıdır. Bu sebeple anne ve babanın kendi uyguladıkları şeylere güvenmesi, kendisini rahat hissetmesi kurallardan daha önceliklidir. Her kural aile ortamını bozmayacak şekilde her aileye adapte edilebilir. Bu adaptasyon için ebeveynin kendi iç sesine kulak vermesi gerekir. Hiçbir uzman sizin çocuğunuzu sizden iyi tanıyamaz. Ona neyin iyi gelip gelmediğini sizin gibi bilemez. Ama bunu anlamanız için size yol gösterip size eşlik edebilir. Bu sebeple uzman bilgisinin yanında kendi bilgi kaynaklarınızı da göz ardı etmemeli, onlardan da beslenmelisiniz.
Çocuğunuzun sizden ayrı bir birey olduğunu kabul edin ve bunu davranışlarınıza yansıtın
Çocuk, ebeveynden çok şey öğrenir, ama kendi görüşlerini, davranışlarını ve doğrularını kopyalayıp yapıştırdığı boş bir sayfa değildir. Onun dünyaya gelirken sahip olduğu bir doğası, eğilimleri, yatkınlıkları vardır. Burada ailelerin kendi limitlerini bilmesi ve ebeveynliğin sınırlarını öğrenmesi önemlidir. Ebeveynlik; çocuğun kendisini keşfetmesi, dünyayı tanıması için çocuğa rehber olmaktır. Ebeveynler için en zor olan, ama öte yandan işlerini en kolaylaştıracak şey ise çocuğun kendilerinden farklı bir varoluşa sahip olduğu fikrini kabul edip bu düşüncesini uygulamaya da geçirebilmesidir. Aksi halde çocuğun varlığı ile ebeveynin varlığı birbirine karışacak ve ikisinin çatışan ihtiyaçları, problemleri ve özellikleri kaotik olaylara yol açacaktır.
Çocuklarınızın ihtiyaçlarını dinleyin
Çocuğun tüm hayatını planlamak, ona şekil vermek, her şeyi bilmek, daima doğru olanı yapmak ebeveynin tamamıyla karşılayabileceği bir gerçeklik değildir. Ebeveyn çocuğuna ancak rehberlik yapabilir. Burada rehberliğin sınırlarını oluşturmak zorlayıcı olabilir. Sınırları belirlemek için kullanılabilecek en işlevsel yaklaşım, önce kendi içinizdeki çocuğu dinlemek olacaktır. Çocuğunuz sizi bir yerlerde zorluyorsa, bilin ki size dair kör noktaları tetikliyor ve bu kör noktaları size yansıtıyordur.
Kendi kaynaklarınızı tanıyıp bunları değerlendirin
Çocuklar çoğu zaman ebeveynlerini kendi gerçeklikleriyle yüzleştirirler. Bu noktada kendinizle kurduğunuz ilişki otomatik olarak çevrenizi, en çok da çocuğunuzu besleyecektir. Size rehber olacak iç kaynaklarınızla ilişkiye geçmeniz, kendinizi tanımanız ve bazı konulardaki ısrarınızın kaynağını bulmanız, çocuğunuza rehberlik yapmanızı kolaylaştıracaktır. Bu, en az dışarıdan edineceğiniz bilgi kadar önemlidir.
Kör noktalarınızdan özgürleşin
Ebeveynlerin kendi kaynaklarından beslenebilmesinin en etkili yollarından biri, kendi içlerindeki çocuğa ses vermeleridir. Bu şekilde kendi içindeki çocuk ile çocuklarının beklentilerini, ihtiyaçlarını ve benliklerinin farklı olduğunu daha iyi kavrayıp bunları birbirinden ayırabilirler. Bunu yapabilmek için küçük bir hayal egzersizi yapabilirsiniz. Örneğin; Gözlerinizi kapatın ve içinizdeki çocuğu hayal edin. Onun yanına gidin. “Kendi içinizdeki çocuğun problemi nedir?” anlamaya çalışın. Şimdiki ebeveyn halinizle onu kuşatıp çözüm üretmeye çalışın. Çözebildiğiniz her problem, sizi ve çocuğunuzu gereksiz ısrar ve yanılgılardan özgürleştirecek, çocuğunuza daha tarafsız bakmanıza yardımcı olacak ve size, rehberliği nasıl yapacağınızın anahtarını sunacaktır.