Çocuklar bilgisayarı genellikle oyun amacıyla kullanmaktadır. İnternet kullanımı da en çok çevrimiçi oyun oynama ve video izlemeye hizmet etmektedir. Video oyunları Playstation, Xbox gibi konsollarda oynanan oyunlar ile akıllı telefonlardaki oyunları da kapsamaktadır. Sosyal medya kullanımı ve mesajlaşma da genellikle akıllı telefonlar üzerinden yapılmaktadır. Dijital oyuncaklara ise bilgisayar destekli ve pille çalışan oyuncaklar örnek verilebilir.
Avrupa Çevrimiçi Çocuklar Projesi kapsamında Türkiye’de de yapılan bir araştırmada 9-16 yaş arası çocuk ve ebeveynlerine internet kullanımı, çocukların internetteki faaliyetleri ve karşılaştıkları risklerle ilgili sorular sorulmuştur (Kaşıkcı, 2014). Çocukların %25’inde aşırı internet kullanımı alışkanlığı görülmüştür.
Teknoloji bağımlılığı, özelde de internet bağımlılığı, kişinin interneti aşırı kullanması ve kullanmanın önüne geçememesi, internete erişimi kısıtlandığında yoksunluk yaşaması ve internete bağlı olmadan geçirilen zamanı önemsiz olarak görmesi şeklinde tanımlanabilir (Mustafaoğlu, Zirek, Yasacı & Özdinçler, 2018; Arısoy, 2009). İnternet bağımlılığının tanı ölçütleri ile madde bağımlılığı tanı ölçütlerinin benzerlik gösterdiği gözlenmiştir (Arısoy, 2009).
Teknoloji bağımlısı olan kişilerin teknolojik ürünlerle saatlerini geçirdikleri, uzun süre bilgisayar kullandıkları için fiziksel sorunlar yaşadıkları, kişisel ve yüz yüze iletişim yerine internet üzerinden iletişimi tercih ettikleri, internette daha uzun vakit geçirmek uğruna günlük sorumluluklarını ihmal ettikleri, bilgisayardan uzak kaldıklarında gergin hissettikleri görülmektedir.
Bağımlılığın sebep olduğu fiziksel şikayetlere örnek olarak gözlerde yanma, boyun kaslarında ağrı ve sertleşme, beden duruşunda bozukluk, elde uyuşukluk ve halsizlik verilebilir.
Bağımlılığın bir sonucu olarak günlük sorumluluklarını ihmal etmeleri ise sosyal hayatta ciddi sorunlar yaşamalarına neden olmaktadır. Aktivitelerde azalma, izolasyon ve aile problemleri önemli sorunlar teşkil ederken okulda da problem yaşamaları akademik başarıda düşüşe neden olabilmektedir. Zamanı idare etmede başarısızlık, uyku ve yeme bozuklukları da hem fiziksel hem de psikolojik sağlığı tehdit etmektedir.
Küçük yaştaki çocuklarda ise aşırı teknoloji kullanımı fiziksel ve zihinsel gelişimi olumsuz yönde etkilemektedir. Yaratıcı oyun oynama, yemek yeme ve uyku düzenlerini bozarken motor becerilerinin gelişimini destekleyecek etkinliklere vakit ayırmayı da engelleyerek çocukların gelişimlerini geciktirebilmektedir (Mustafaoğlu ve ark., 2018).
Bağımlılık aşamasına gelmeden önce alınabilecek önemli önlemlerden biri de 2 yaşından küçük çocukların hiçbir şekilde televizyon, bilgisayar, tablet veya telefon ekranına maruz kalmamasını sağlamaktır. 4 yaşından sonra günde en fazla 30 dakika internet kullanımı önerilmektedir. 7-10 yaş aralığında ödev harici kullanım için günde en fazla 45 dakika, 10-14 yaşlarında ise günde 1 saat kullanım uygundur. Lise çağındaki çocuklar için ise internet kullanımı günde en fazla 2 saat olmalıdır.
Bağımlılık belirtileri gösteren çocuklarda ise internet kullanım saatlerini değiştirmek ve haftalık kullanım çizelgeleri hazırlamak, vakit ayıramadığı aktiviteleri belirleyip internet kullanımı isteği arttığında bunlardan birini yapmasını sağlamak faydalı olabilir. Bu yöntemlerin yeterli olmadığı durumlarda ise profesyonel bir destek almak, grup veya aile terapisine başlamak gerekli olacaktır.
Bu makalenin hazırlanmasında Yeşilay’ın çalışmasından faydalanılmıştır. Çalışmanın tamamına ulaşmak için aşağıdaki linke tıklayabilirsiniz.
https://yesilay.org.tr/tr/bagimlilik/teknoloji-bagimliligi
Kaynakça