“HAYIR”SIZ BÜYÜYEN ÇOCUKLAR

Yazar:Rebi Bihar - Öğretmen

Çocukların bazı oyunlarda kaybetmesine izin vermek, odasını toplaması gerektiği, televizyon izlemenin belli bir saati olduğu, yemeğini sofrada yedikten sonra resim yapabileceği gibi basit sınırlar ve kurallar koymak benzer durumları evin dışında gördüğünde de doğal karşılamasını sağlayacaktır.

 

Anne babaların çocuklarını kendilerinin birer uzantısı olarak görmemesi, onları ayrı bir birey olarak algılamaları gerektiği yaklaşımı çok uzun zamandır gündemimizde olan bir konu. Kendi çocukluk deneyimlerimizden yola çıkarak “Ben asla böyle bir anne olmayacağım, babam gibi olmak istemiyorum” derken tanımları doğru yapıyor muyuz? Yoksa birey olma konusu maksadını biraz aşıp çocuklara hazır olmadıkları kararların sorumluluklarını vermeye doğru mu gidiyor?

Aile içinde eşitlik, çocuğun söz hakkının olması, fikirlerinin dinlenmesi, çocuğa o ailedeki varlığının önemini gösterir. Her söylediği ya da istediği gerçekleşmese bile dinlenmiş olmak, çocukta kabul gördüğü ve saygı duyulduğu düşüncesini geliştirir. Bu düşünceler pekiştirildiği takdirde özgüvenli çocuklar yetişecektir. Ancak sorun çıkmasın, üzülmesin, markette kriz yaşanmasın, evden hızlı çıkılabilsin gibi sebeplerle sorgulanmadan her istediği yapılan çocuklar, doğdukları an itibariyle her ihtiyaçları o anda karşılandığı ve sadece bunu deneyimledikleri için sosyal ortamlara girdiklerinde farklı bir gerçeklikle karşı karşıya kalırlar. Dış dünyada her şey onların istedikleri gibi değildir. Bir oyuncak paylaşılamaz, okulda bazı kurallar vardır, bir arkadaşı onunla aynı fikirde değildir. Birileri tarafından isteklerinin ertelenmesi beklenir. Bugüne kadar yaşadığımız deneyimler sayesinde bize çok sıradan ve baş edilebilir görünen bu durumlar, çocuğun karşısına ilk defa çıktığı için çocuk engellenme duygusu yaşar ve istedikleri olmadığında hayal kırıklığına uğrar.

Güvenli ev ortamında çocukların bazı oyunlarda kaybetmesine izin vermek, odasını toplaması gerektiği, televizyon izlemenin belli bir saati olduğu, yemeğini sofrada yedikten sonra resim yapabileceği gibi basit sınırlar ve kurallar koymak benzer durumları evin dışında gördüğünde de doğal karşılamasını sağlayacaktır. Bu bakış açısı yerleştiğinde ilerleyen yaşlarda ancak ödevleri bittiğinde arkadaşlarını görebileceği bilgisi ona şaşırtıcı gelmeyecektir.

Çocuklara kural koyarken en önemli noktalardan biri neden o davranışı yapmasını beklediğinizi ona anlatmaktır. Özellikle okul öncesi çağda soyut düşünme becerisi gelişmediğinden, çocuklar anlamlandıramadıkları konuları içselleştiremezler de. O kural çocuğa bir şey ifade etmiyorsa uygulamaya koyamayacaktır. Örneğin, misafir geldiğinde uslu durması gerektiğini söylemek yerine beklediğiniz davranışları hoş geldin demek, sohbet etmek, ardından odasında sessizce oynamak gibi net bir şekilde sıralayabilirsiniz. Aynı şekilde alışveriş merkezine giderken elinizi neden bırakmasını istemediğinizi ya da neden bu sefer oyuncak alamayacağınızı evden çıkmadan önce anlatabilirsiniz. Bu ve benzeri örnekleri yapmak elbette hiç sorun çıkmayacağı anlamına gelmez. Ama çocuğu olacaklara hazırlamak, önceden bilgi vermek ve açıklamak, hali hazırda uygulamada olan kuralları hatırlatmak krizlerin yaşanma olasılığını azaltabilir. İki tarafın da hazırlıksız yakalandığı durumlar çok daha zorlayıcı olabilirken önceden belirlenmiş çerçeveler içinde hareket özgürlüğü sağlamak, savaşmaktan daha yapıcı bir yaklaşım olacaktır.

İsteklerimizi ertelemenin yetişkin hayatımızda bile bazılarımız için bu kadar zor olmasının sebebi, hayatı öğrenirken bunu deneyimlememiş olmamızdır. Tabi çocuklar belli bir mizaç ve karakter özellikleriyle doğarlar ama stresle baş etme becerileri öğrenilebilir, geliştirilebilir ve değişebilir becerilerdir. Çocukların sanıldığından daha fazla stres kaynağı vardır. Okula başlama, kıyafetlerini kendisinin giymesini bekleme, kurallara uyma, arkadaş edinme gibi büyüme sancıları bunlara örnektir. Çocukları küçük dozda strese maruz bırakmak ve çözümü bulmaları sırasında onlara duygusal olarak destek vermek, o duyguyla baş etmeyi öğrenmelerinin tek yöntemidir. Bunu bir matematik problemi olarak düşünebilirsiniz. Sınavda daha önce derste hiç işlenmemiş bir konudan çıkan soruyla karşılaşan çocuk tabi ki o problemi nasıl çözeceğini bilemeyecektir.

Çocukları hayata hazırlayan ve ilk deneyimlerini yaşadıkları kişiler ebeveynler olduğuna göre yine burada en büyük görev anne babalara düşer. Küçük alıştırmalarla; çorbayı karıştırmayı bırakamayacağınız için beş dakika sonra ona kitap okuyabileceğiniz, çamaşırı asmanız bitince birlikte oynayabileceğiniz, işten çok yorgun geldiğiniz için önce kahve içip sonra ödevlerine yardım edebileceğiniz gibi kendinizin de bir birey olduğunu çocuklara göstermek kendi hakları olduğu gibi başkalarının da hakları olduğu bilincini geliştirecektir.

Ne yazık ki çocuk yetiştirmenin ne bir kullanma kılavuzu vardır ne de bir reçetesi. Ve karakter gelişimi bir günde gerçekleşmeyecek, ömür boyu devam edecektir. Sabretmek, kararlı ve en önemlisi tutarlı olmak bu işin en zor yanlarındandır. Çok uzun yıllar çocuğunuzun gözlerinden bir süper kahraman olarak göründüğünüzü unutmayın. Yaptığınız her şeyi doğru ve kesin kabul eden, sizi zihninde mükemmelleştiren, asla hata yapmayacağınıza inanan çocuğunuz ne olursa olsun sizi örnek alacaktır. Kendi davranışlarınızla çocuğunuza rol model olmak, ona sabırla ve her şeyden önce sevgiyle yaklaşmak çok kıymetli bir yolculuktur. Üzülmesine, kırılmasına, kızmasına her koşulda mani olmak yerine bu duygulara yer açıp yolculukta elini tutarak ona eşlik etmeniz ona en büyük hediyeniz olacaktır.

YAZARIMIZ HAKKINDA

Rebi Bihar
Rebi Bihar
Öğretmen
Marmara Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği mezunu olup öğretmenlik ve okul yöneticiliği kariyerinin dışında öğretmenler, veliler ve psikologlarla çocuk gelişimi alanında çalışmaktadır.

Yazarın Makaleleri

YORUM & DEĞERLENDİRME



EN SON YAYINLANAN YAZILAR

Çocuğumuzun Dijital Dünyası Ne Kadar Güvenli?
Medyada Gördüğü Zorlu Olayları Çocuğumuza Nasıl Anlatmalıyız?
Koronavirüs (Covid-19) Çocuklara Nasıl Anlatılmalı?
Koronavirüs’ün ülkemizde görünmeye başladığı bu günlerde çocuğunuza yaklaşımınız nasıl olmalı?
Tatilde Artan Ekran Kullanımını Okulu Destekleyecek Bir Kullanıma Nasıl Dönüştürebiliriz?
Tatilde artan ekran kullanımını okulu destekleyecek planlı bir kullanıma nasıl dönüştürebiliriz?
TikTok Nedir? Çocuklar İçin Ne Kadar Güvenlidir?

İLGİLİ YAZILAR

YAZARLARIMIZ

X

Çocuğunuz için uygun olabilecek içerikleri bulun