Aile birlikteliğinin sağlanması, eşler arası saygının yitirilmemesi ve çocuklara iyi bir rol model olunması adına eşlerin Çatışma Çözme Becerileri sergilemeleri gerekmektedir.
Eşler arası çatışmalar, farklı görüş ve bakış açılarının doğal bir sonucudur. Çatışma eşlerin bir konuda birbirlerine karşı muhalefet etmeleri olarak da tanımlanabilir.
Çatışmaların çözümlenmesi, eşler arası evlilik ilişkisi üzerinde belirleyici faktörlerden biridir. Eşlerin çatışmalarını yönetme biçimi sadece evlilik dinamiğini değil, aynı zamanda aile sistemini de etkiler.
Çatışma çözme becerileri ve yapıcı stratejiler, karşıdakinin bakış açısını kabullenmeyi, sorunları açıkça tartışmayı ve sorunları çözmek için çaba göstermeyi içerir. Yıkıcı stratejiler ise; düşmanlık, rekabet ve çekişmeyi temsil eder. Çatışmanın ifade edilmesi ve çözümlenmesinde yapıcı stratejilerin kullanılması, iyi düzeyde evlilik memnuniyeti, aile sisteminin sağlığı ve çocukların sosyal becerilerinin gelişimini destekler.
Eşlerin sorunlarının çözümü için tartışmaları ve ilerleme kaydetmeleri yapıcı çatışmadır. Çatışmanın çözümlendiğini görmek çocuklara güven verir. Kendilerini güvende hissederler. Ebeveynler sorunlarını tamamen çözemeseler de bu yolda ilerleme kaydetmeleri çocuklara iyi gelebilir. Her tartışmanın veya çatışmanın kavga ile bitmesi gerekmediğine dair inançları gelişir.
Aile birlikteliğinin sağlanması, eşler arası saygının yitirilmemesi ve çocuklara iyi bir rol model olunması adına eşlerin Çatışma Çözme Becerileri sergilemeleri gerekmektedir.
Eşler Arası Çatışma Çözme Becerileri
Çiftler flört döneminde çoğu konuda anlaşır ve orta bir yol bulurlar. Bu yüzden evlendikleri zaman hiç tartışmayacakları yanılsamasına düşebilirler. Şu bilinmeli ki en barışçıl çiftler arasında dahi tartışma çıkabilir. Öncelikle fikir ayrılıklarının ve tartışmanın olabileceği, bunun ilişkilerin doğasında olduğu kabul edilmelidir. Ayrıca eşler beraber yaşadıkça birlerini daha iyi tanırlar. Bir konu üzerinde tartışmanın olup olmayacağını önceden sezebilmek ve ona göre ön tedbirleri almak önemlidir.
Tartışma sırasında kullanılan dil tartışmanın seyrini belirler. Hakaretamiz konuşursanız karşınızdakinin de size hakaret etmesini göze almış olursunuz. Bağırmak, hakaret etmek, tehditler savurmak sorunları çözmez. Aksine tartışmayı yıkıcı hale getirip kavgaya dönüştürür. Kendinizi sakin bir üslupla ifade etmeniz eşinizin de sakin bir şekilde konuşmasına katkı sağlayabilir.
Eşinize karşı ima yollu göndermeler yapmak, hatalarını yüzüne vurmak yerine, çatışmaya neden olan sorunun çözümüne odaklanın. Çözüme katkı sağlayacak yapıcı eleştiriler üzerinde durun. Amacınız üzüm yemek olsun, bağcıyı dövmek değil.
Çatışma sırasında sergilenen yıkıcı ve yapıcı duyguların ve eylemlerin bir listesini çıkarın. Öfkelenmek, kızgınlık, değersizlik duygusu, umursamazlık, nefret gibi yıkıcı duyguların yanında sakin kalabilmek, empati kurmak, dinlemek, anlayış göstermek, güzel anları hatırlamak gibi. Tartışma sürecinizde yapıcı duygu ve eylemleri sergileme konusunda işbirliği yapın.
Tartışma sırasında ne hissettiğinizi ifade edin. Eşinizin de neler hissettiğini anlamaya çalışın. Eşinizin duygularını görmezlikten gelmeyin.
Eşinizin yerine kendinizi koyarak içinde bulunduğu durumu, duygu ve düşüncelerini anlamaya çalışın. Empatik ilişki kurabilirseniz tartışmanız daha yapıcı olabilir. Böylece sorunun çözümü için birbirinizi kırmadan konuşarak bir çözüm yolu bulabilirsiniz. Çözüm bulamasanız da yıpranmamış olursunuz.
Duygu durumumuz sürekli değişiklik gösterir. Her zaman enerjik ve mutlu olamayız. Duygularımız arasında belli belirsiz sebeplerden dolayı geçişler olabilir. Tartışma sırasında da duyguların değişim göstermesi (sakinken sinirlenmek gibi) daha kolay olur. Ancak sakin biriyken birden öfkeleniyor, sinir krizleri geçiriyorsanız ve bu sürekli oluyorsa bu normal bir duygu geçişi değildir. Bu konuda uzman desteği almanız gerekebilir.
Duygu geçişleri sırasında eşinizin fark edebileceği bir işaret ya da sinyal belirleyin. Sinirlenmek ya da bağırmak üzereyim demenin bir başka yolunu bulmuş olursunuz. Parmak şıklatmak, kulak memesini tutmak gibi sinyaller diğer tarafın geri çekilmesini, karşısındakinin sakinleşmesini beklemesini sağlayacaktır. Böylelikle ses tonu yükselmeden ve sinirler yıpranmadan tartışmanın hararetlenmesinin önüne geçilmiş olacaktır.
Sinirler gerildiğinde ve tartışma hararetlendiğinde konuşmanın bir faydası olmaz. Yanlış anlaşılmalar, istenmeyen sözlerin ağızdan çıkması, öfke ve saldırganlık gibi davranışların meydana gelme riski artabilir. Bu durumda yapılması gereken konuyu aklın ve mantığın hakim olacağı kadar sürenin geçeceği bir zamana ertelemek olmalıdır. Şu da unutulmamalıdır ki bazı sorunlar tek seferde çözülemeyebilir. Bunu birkaç seansa bölmek yerinde olabilir.
Eşinizin bakış açısını tam olarak anlayana kadar onu aktif bir şekilde dinleyin. Göz teması kurun ve söylediklerine yanıt vermek için zihninizi meşgul etmeyin. Sadece dinleyin. Motive olun ve tüm benliğinizle orada olun. Gerekirse söylenenleri not alın. Bu eylem eşinizin söylediklerini önemsediğinizi ve onu dinlediğinizi göstermesi adına önemlidir. Eşiniz söyleyeceklerini bitirdiğinde siz de kendi düşüncelerinizi ifade edin.
Çatışma Çözme Becerilerini uyguladıkça sorunlarınızın çoğunu çözümlediğinizi göreceksiniz. Ancak çözemediğiniz büyük bir sorun ile ilgili değer verdiğiniz ve adil davranacağına inandığınız bir aile dostunuzu arabulucu olarak belirleyebilirsiniz. Evliliğinizi boşanmaya götürebilecek ve çözümleyemediğiniz daha büyük problemleriniz için ise bir Evlilik ve Çift Terapistinden destek almayı da ihmal etmeyin.
Damlaya damlaya göl olur atasözünü bilmeyenimiz yoktur. Sorunlarınızın damlalar misali göl olmasını ve sel olup akmasını beklemeyin. Sorunlarınızı biriktirmeden ve büyütmeden oturup konuşun. Biriken ve zamanında konuşulmayan konuların gündeme getirilmesi içte biriktirilen duyguların sert bir şekilde açığa çıkmasına da neden olabilir. Eşinizle sağlıklı bir iletişim kurmanız tartışmaların yapıcı olmasına ve çözüme kavuşmasına katkı sağlayabilir.
Tartışmanın sonunda orta bir yol bulamadığınızda birbirinize küsmeyin. Eğer tartışmanın içerisinde kırıcı olduysanız eşinizden özür dilemek için adım atmaktan çekinmeyin. Evlilik barışını sürdürmek ve iletişimi korumak evlilik birliğinin devamı için önemlidir. Tartışma sırasında kırıldıysanız ve eşiniz sizden özür diliyorsa affedici olmaya çalışın. Çünkü affetmek, kızgınlıktan ve intikam arzusundan vazgeçirir. İletişimi korumaya çalışın, küslüğü uzatmak ailedeki herkese zarar verir.
Kaynakça