SİBER ZORBALIĞA KARŞI EBEVEYNLER NE YAPABİLİR?

Yazar:Psk. Dr. H. Billur Çakırer - Eğitim Psikolojisi Doktoru/Oyun Terapisti/Aile Danışmanı

Çocuklarının özel hayatının korunması ebeveynlerin sorumluluğundadır. Yetişkin olarak yaptıkları paylaşımlarla çocuklarına örnek olmalıdırlar. Doğar doğmaz çocuklarının isimlerine özel sosyal medya hesabı açarak onlardan izinsiz, onlar hakkında paylaşım yapmamaları önemlidir.

 

Siber zorbalığın önlenmesinde ebeveynler kilit bir role sahiptir. Çocuklarının özel hayatının korunması ebeveynlerin sorumluluğundadır. Yetişkin olarak yaptıkları paylaşımlarla çocuklarına örnek olmalıdırlar. Doğar doğmaz çocuklarının isimlerine özel sosyal medya hesabı açarak onlardan izinsiz, onlar hakkında paylaşım yapmamaları önemlidir. Ebeveynleriyle olumsuz ebeveyn-çocuk ilişkisi kuran, ebeveyn gözetiminden ve deneyiminden uzak çevrimiçi davranışlar sergileyen öğrencilerin siber zorba olma eğiliminde olabilecekleri söylenebilir.

Ebeveynlere, çocukları liseye başlamadan önce sosyal medya üzerinde profil oluşturmalarına izin vermemeleri önerilir. Ortaokul dönemindeki akran çatışmalarının, kıskançlıkların azalmasıyla lise döneminde kimlik arayışında olan ergenler akranlarıyla nispeten daha sağlıklı ilişki kurabilecekleri şekilde bilinçli ve güvenli internet kullanımını içselleştirmiş olacaklardır. Bu da siber zorba ve siber kurban olma riskini azaltacaktır.

Ebeveynlere düşen önemli görevler arasında bulunan çocuklara empati kurabilme, çatışma çözme ve iletişim becerilerini ve sorumluluk duygusu kazandırmak siber zorbalığı önleyici etki gösterecektir. Özellikle sanal ortamda dahi insanların duygularının olduğu vurgulanmalı, şaka yapmak için dahi olsa kırıcı olabilecek herhangi bir paylaşımın bir insanın hayatını olumsuz olarak etkileyebileceği açıkça anlatılmalıdır.

Çocuklara elektronik iletişim ile ilgili açık ve net kullanım bilgileri verilmedir:

  • Birinin yolladığı bir e-postayı o kişiden habersiz başkasına yollamak uygun değildir.
  • Çevrimiçi ortamlarda olmadığın biri gibi davranmak komik bir şey değildir. Bu kandırmacaya girer. İnsanları aldatmak uygun bir davranış değildir.
  • Çevrimiçi ortamlarda birine kötü ve acımasız şeyler söylemek kabul edilemez. Çünkü yazılan her yorum sonsuza kadar orada kalabilir ve bulaşıcı bir hastalık gibi yayılabilir.
  • Kimliksiz web sitelerinden uzak durulmalıdır. Kişisel bilgiler ve şifreler hiç bir zaman kimseyle paylaşılmamalıdır.

Eğer çocuğunuz siber zorbalık mağduru olursa…

  • Yargılamayın ya da düzeltmeye çalışmayın. Ona kulak verin, empati kurun, koşulsuz destek vereceğinize dair güven verin.
  • Her şeyi kayıt altında tutun. Siber zorbalık kanıtı olabilecek her şeyin bir kopyasını kendinizde tutun.
  • Çocuğunuzun okulda destek alabileceği ve güvenebileceği bir kişi belirleyin.
  • Mantıklı tepkiler verin, ani çıkışlarda bulunmayın. Kendi sosyal medya araçlarında yaşadığınız endişeleri ifşa etmeyin.
  • Çocuğunuzla beraber bir eylem planı oluşturun. Böylece problem çözme becerilerini uygulama fırsatı da elde etmiş olur.
  • Uygulamaların güvenlik ayarlarını çocuğunuzla beraber gözden geçirin. Kullanıcı engellemeyi, sahte hesapları tespit etmeyi, sahte hesapları, taciz edici yorumları ve uygun olmayan fotoğrafları nasıl ihbar edebileceğini öğretin.
  • Kendisini doğrudan etkilemese bile siber zorbalık yapanların ihbar edilmesinin öneminden bahsedin.
  • Çocuğunuzun özgüvenini tekrar kazanmasını sağlayıcı etkinlikleri destekleyin.

Çocuklar ve Gençler Kendilerini Nasıl Koruyabilir?

  • Kendiniz ya da bir tanıdığınız siber zorbalık mağduruysanız bunu mutlaka güvendiğiniz bir yetişkinle paylaşın.
  • Uygunsuz paylaşım yapılan sosyal medya ortamının yöneticileri ile iletişime geçin (bir çok web sitesinin uygunsuz paylaşım ihbarı yapmak için bağlantısı bulunur.)
  • Siber zorbalık kanıtlarını mutlaka kaydedin. Kaydetmeden hiç bir şeyi silmeyin.
  • Kaba mesajlara cevap vermeyin.
  • Kişisel bilgilerinizi, kullanıcı adınızı, şifrelerinizi kimseyle paylaşmayın.
  • Tanımadığınız kişilerin mesajlarını açıp okumayın.
  • Bilgisayarınızın gizlilik ayarlarını yapın. Bilgileri güvenlik altında tutun.
  • Sadece gerçekten tanıdığınız arkadaşlarınızı sosyal medya hesaplarınıza ekleyin.
  • Ebeveynlerinizin görmesinden hoşlanmayacağını düşündüğünüz hiç bir şeyi paylaşmayın.

Okullar ve Öğretmenler Neler Yapabilir?

Siber zorbalık sorununun henüz yeni ortaya çıktığı dönemlerde okulların bu konuya ne kadar müdahil olması gerektiği ile ilgili bir çok tartışma gündeme gelmişti. Hem siber zorbanın kimliğinin belli olmaması, hem de yapılan eylemin okul sınırları içinde gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespit edilemiyor olması nedeniyle okullar bu konuda sorumluluk almayı biraz geciktirdiler. Teknoloji kullanımının yaygınlaşması ve siber zorbalık deneyimlerinin okuldaki öğrencilik hayatını etkilemeye başlaması nedeniyle bu konuda okulların da çeşitli önlemler alması gerekliliği ortaya çıktı.

Okullar ve Öğretmenler İçin Çeşitli Öneriler

  • Sıfır tolerans politikası uygulanmalıdır. Okullar herhangi bir küçük düşürücü, taciz edici ya da tehditkâr davranışa karşı ciddi müdahalede bulunacağını açıkça beyan etmelidir.
  • Zorbalık karşıtı eylem planı sene başında okul yöneticileri, öğretmenler, veliler ve öğrenciler tarafından gözden geçirilmeli ve uygulamaya sokulmalıdır.
  • Dijital vatandaşlık ve internet güvenliği farkındalık programları, farklı derslerin müfredatı kapsamına eklenmelidir.
  • Zorbalık önleme konusunda öğrenciler, veliler ve öğretmenler arasında bilgilendirme ve tartışma toplantıları düzenlenmelidir ve hem geleneksel akran zorbalığı hem de siber zorbalık ile ilgili farkındalık arttırılmalıdır.
  • Öğrencilere zorbalık yapanları ihbar etmenin doğru davranış olduğunu öğretin.
  • Sınıf içi etkinliklerde takım çalışmasını destekleyerek öğrencilerin akranlarıyla sağlam ve sağlıklı bir destek ağı yapılandırmasına olanak sağlayın.
  • Okulda teknoloji kullanımını destekleyin. Etik teknoloji kullanımına vurgu yapın.
  • Siber zorbalık vakalarına müdahale ederken cezalandırıcı olmak yerine restore edici uygulamaları tercih edin.

Siber zorbalığı azaltmanın anahtarı, günümüz çocuklarının tıklamadan önce düşünmeleri konusunda eğitmektir. Yanlış bir tıklama ile yapılan paylaşımların bir insanın hayatını trajik bir şekilde değiştirebilme gücünün farkında olan çocuklar ve gençler, böyle bir risk alırken daha dikkatli karar vereceklerdir.

Kaynakça

YAZARIMIZ HAKKINDA

Psk. Dr. H. Billur Çakırer
Psk. Dr. H. Billur Çakırer
Eğitim Psikolojisi Doktoru/Oyun Terapisti/Aile Danışmanı
Hacettepe Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden 2004 yılında mezun oldu. 2009 yılında Barselona Üniversitesi Psikoloji Fakültesi bünyesindeki Üniversiteler Arası Eğitim Psikolojisi Yüksek Lisans Programı’nı bitirdi. 2014 yılında da Barselona Autonoma Üniversitesi’nde Psikoloji Fakültesi bünyesinde yer alan Eğitim Psikolojisi Doktora programını tamamladı. Çalışma alanları arasında oyun temelli öğrenme, bütünleştirici eğitim, erken çocukluk eğitimi, eğitimde kültürel çeşitlilik gibi konular bulunuyor. Şu anda 3-12 yaş grubundaki çocuklara psikopedagojik danışmanlık veriyor. Oyun terapisi aracılığıyla çocukların potansiyellerini gerçekleştirmelerini desteklerken ebeveynlere yönelik olarak da çocuk merkezli aile danışmanlığı hizmetleri sunuyor.

Yazarın Makaleleri

YORUM & DEĞERLENDİRME



EN SON YAYINLANAN YAZILAR

Çocuğumuzun Dijital Dünyası Ne Kadar Güvenli?
Medyada Gördüğü Zorlu Olayları Çocuğumuza Nasıl Anlatmalıyız?
Koronavirüs (Covid-19) Çocuklara Nasıl Anlatılmalı?
Koronavirüs’ün ülkemizde görünmeye başladığı bu günlerde çocuğunuza yaklaşımınız nasıl olmalı?
Tatilde Artan Ekran Kullanımını Okulu Destekleyecek Bir Kullanıma Nasıl Dönüştürebiliriz?
Tatilde artan ekran kullanımını okulu destekleyecek planlı bir kullanıma nasıl dönüştürebiliriz?
TikTok Nedir? Çocuklar İçin Ne Kadar Güvenlidir?

İLGİLİ YAZILAR

YAZARLARIMIZ

X

Çocuğunuz için uygun olabilecek içerikleri bulun