Okul öncesi dönem, çocuğun dış dünyayı merak ettiği, sürekli sorular sorduğu bir dönemdir. Bu dönemde çocuk, merak ettiklerini öğrenme sürecinde olumlu veya olumsuz birçok uyarana “maruz kalır”.
Çocuğun okul öncesi çağda etkileşime girdiği her şey, ileriki yaşlarını şekillendirir. Onun kişilik gelişimini, hayata bakışını etkiler. Bu temel etki alanı dışında çocuğun dil gelişimi, eleştirel düşünme becerisi, karar verme ve kavrama yetisini geliştiren en önemli faktörlerin başında kitaplar gelir. Ayrıca yazımızda göreceğiniz okuma yöntemi önerileri, çocuk-ebeveyn ilişkisini güçlendirir, aile içindeki duygusal bağı canlı tutar.
Çocuğumuza kitap seçerken onun bilişsel ve duygusal gelişimini göz önüne almamız gerekir. Kitap seçiminde dikkat edilecek hususlar için Çocuk için İçerik’te yayımlanan “Kitap Seçerken Nelere Dikkat Edilmelidir?” yazımızı okuyabilirsiniz. Ölçütlere uygun olarak çocuklarımıza masal, öykü, şiir gibi türler seçebiliriz. Seçtiğimiz eserin içeriği (konusu) ve biçimsel özellikleri (kapak, resim vd. görsel öğeler) önemlidir. İçerik olarak şiddet, ölüm, yaralanma, taciz vb. unsurlar içermemelidir. Bu anlamda Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler, Kırmızı Başlıklı Kız gibi dünyaya mal olmuş ancak pedagojik açıdan ölçütlere uygun olmadığı tespit edilmiş masallardan uzak durmakta fayda var. Kitabın iç ve dış resimleri de bu ölçütlere uymalı, çocuğumuzun ilgisini çekmeli ve hayal gücünü geliştirici özellikte olmalıdır. Özellikle iç ve dış resimlerde idealize edilmiş çocuk görselleri bulunmamalıdır. Çocuğun güzellik/estetik algısını özgürce belirleyebilmesi ve çocukta tek tip bir anlayış oluşmaması için bu önemli bir noktadır.
Okul öncesi çocuklara kitap okurken uygulanacak yedi yöntem/oyun
Okul öncesi çocuklara kitap okumak denince akla hemen uyku öncesi okunan masallar gelir. Bu yöntem de elbette ebeveyn-çocuk ilişkisi ile çocuğun hayal gücünü geliştirir ancak yeterli kalmaz. Çocuğun okumayla iç içe bir yaşam sürebilmesi için aşağıda sunacağımız öneriler, günün her saatinde uygulanabilecek ve pratik yöntemlerdir.
Dramatik okuma
Çocuğumuzun okuduğunuz kitabı hayranlıkla dinlemesini istiyorsanız bu yöntem tam size göre. Çok eski ve etkili bir yöntem olan dramatik okuma, ebeveynin de eğlenmesini sağlıyor. Seçtiğiniz eserdeki karakterlerin seslerini değiştirerek okuyun. Karakterlerin eylemlerine göre onlara ufak tefek hareketler de ekleyebilirsiniz. Örneğin “o sırada kapı çaldı” gibi bir cümleden sonra bulunduğunuz yerdeki kapıya veya basit bir tahtaya üç kez vurmanız yeterli! Çocuğunuz dikkati dağılmadan ve keyifle sizi dinleyecek/izleyecektir.
Kuklacılık
Bu yöntemi/oyunu masal, fabl, öykü türlerinde kullanabiliriz. Okuduğumuz eserin başkişilerini elimize geçirdiğimiz bir çorapla konuşturabiliriz. Tabii ki eseri baştan sona bu şekilde okumak zorunda değiliz. Kurgunun heyecanlı kısımlarında, diyalogların yoğunlaştığı bölümlerde bu yöntemi devreye sokabiliriz.
“Tahmin et”
Yine düzyazı türlerinde oynayabileceğimiz bir oyun. Masalı okurken ara ara durup çocuğumuza “sence bundan sonra ne olmuştur?”, “kahraman şimdi ne diyecek?”, “sence neye karar verecek?” gibi sorularla çocuğumuzun tahmin etme becerisini ve hayal gücünü geliştirebiliriz.
Resim yorumlama
Bu yöntem/oyun çocuğumuzun okunacak kitabı merak etmesini sağlıyor. Kitap okunmadan önce ona kitabın tüm resimleri gösterilir. Çocuğumuza sayfalarda yer alan resimlerle ilgili olarak “burada hava nasıl olabilir?”, “bu hayvan niçin üzgün görünüyor olabilir?” gibi sorular sorulur. Çocuk kendince cevaplar verdikten sonra eser okunur. Okuma bittiğinde çocuğun baştaki yargıları ile uyuşan/uyuşmayan yerler karşılıklı değerlendirilir. Yöntemin kazanımları çocuğun görsel okuma becerisini artırmak başta olmak üzere, fikir üretme, yorumlama, değerlendirme gibi bilişsel alan üzerinde etkilidir.
“Başka bir son”
Kitabı okumaya başlamadan önce çocuğumuza kitaba başka bir son bulmasını istediğimiz söylenir. Çocuk, kitabın okunduğu süre boyunca başka bir son düşünecektir. Kitap okunup bittikten sonra çocuğumuza nasıl bir son hayal ettiği sorulur. Vereceği cevabı ayrıntılandırabilmesi için sorular yöneltilir. Örneğin çocuk “köpek kendine yeni bir ev bulur” gibi bir son hayal ettiğinde, ebeveyn, “o evin çatısı ne renk?”, “Evde başka kimse yaşıyor mu?” gibi sorularla çocuğumuzun hayal gücünü destekleyebilir.
“Şiir boyama” oyunu
Şiir, çocuğun sanatsal bakış açısını diğer türlere oranla daha çok geliştirebilecek bir tür olduğundan diğer sanat dallarıyla örtük veya açık ilişkiler kurmaya müsaittir. Ülkemizde çocuklara yönelik yazılmış birçok şiir vardır. Sunay Akın’ın, Arif Nihat Asya’nın, Cahit Zarifoğlu’nun çocuklara yönelik şiirlerini önerebiliriz. Bu oyun için ufak bir malzeme listemiz bile var: Kağıt, boya! Şiiri baştan sona okumuyoruz. Ebeveyn şiiri dörtlük dörtlük okur. Çocuk her dörtlükten sonra hayal dünyasında oluşan görüntüleri kağıda çizer/boyar. Her dörtlüğün ayrı ayrı resimleri çizildikten sonra, ebeveyn şiirin tamamını baştan sona okur ve çocuğumuzdan bir resim daha yapmasını ister. Ardından resimlerle neler anlatmak istediği sözel olarak değerlendirilir. Belki evin en güzel köşesine bu “sanat eseri” bir çerçeveyle asılabilir!
“Sen olsan ne yapardın?”
Bu yöntemin en önemli kazanımı, çocuğumuzun davranış yorumlama becerisini geliştirmesi. Kitap okunduktan sonra, okunan eserden iki veya daha fazla karakter belirlenir. “Bu karakterlerin yerinde olsan, sen nasıl davranırdın, ne söylerdin?” gibi sorularla kendini o karakterin yerine koyması istenir. Bu sorularla çocuğun doğru ile yanlış kavramları üzerine düşünmesi sağlanır. Örneğin okunan eserde yalan söyleyen bir çocuk, ağaçları kesen bir adam, hayvanları koruyan bir bekçi, yaşlılara yardım eden bir grup genç gibi iyi/kötü kahramanlar varsa çocuğumuzun o kişiler gibi düşünmesini sağlayarak hangi davranışın iyi, hangisinin kötü olduğunu ona yorumlatabiliriz.
Okuyarak büyüyen çocuk
Henüz okuma yazma çağında olmayan çocuklarımıza bu yöntemlerle kitap okursak onların kitaba sevgileri ve ilgileri artacaktır. Bu da çocuğun okuma yazma öğrendiği döneminde kitap okuma alışkanlığı oluşturmasında çok önemlidir. Ebeveynler ve öğretmenler okumayan çocuklardan şikâyetçidir ancak unutmayalım ki okuma alışkanlığı okuma öğrenilince hemen kazanılamaz. Bunun için kritik süreçleri atlamamalı, geç kalmamalıyız. Çocuk kitapla ne kadar erken tanışırsa ve okuma süreci ne kadar eğlenceli olursa okumaya da o kadar ilgili olacaktır. Okuyarak büyüyen çocuk, gelişim basamaklarını daha sağlıklı tamamlayacaktır.