Çocukların gelişimleri teknoloji yüzünden sekteye uğradığında ne gibi davranışsal veya duygusal değişim yaşarlar?
1- Fiziksel Gelişim: Teknoloji yüzünden çocukların fiziksel gelişimlerinin en çok etkilendiği alan uyku problemleridir. Çocuklar daha fazla televizyon seyredebilmek, daha fazla internete girebilmek, daha fazla dijital oyun oynayabilmek ya da arkadaşlarıyla cep telefonları üzerinden daha fazla mesajlaşabilmek için daha az uyumaktadırlar. Uyku düzeni bozulduğunda ve ihtiyacı olan 6-8 saat uykuyu alamadığında çocuğun;
2- Psikolojik Gelişim: Psikolojik gelişimde çocuğun kendini ilgileri, yetenekleri ve kabiliyetleri doğrultusunda tanıması, eksik yönlerini geliştirme çabası ve kendisiyle barışık olması beklenir. Teknolojinin amaçsız ve sınırsız kullanımıyla çocuklar kendine psikolojik gelişim için gerekli olan bu soruları soramayabilir, bu zamanı bulamayabilir ve bu ihtiyacı hissetmeyebilir. Bunlar olmadan da duygularını yönetebilmesi, iradesini güçlendirip kendine söz geçirebilmesi, bir hedefe odaklanıp peşinden gidebilmesi çok zor olur.
3- Sosyal Gelişim: Çocukların yakın çevresiyle düzenli ve derinlikli, uzak çevresiyle de seviyeli ve mesafeli bir ilişki kurması, sağlıklı sosyal gelişim için önemli bir kriterdir. Çocuklar, hem yakın çevresiyle hem de uzak çevresiyle ilişkisinde ve iletişiminde duygularını, düşüncelerini ve ihtiyaçlarını kırmadan ve kırılmadan ifade edebilmelidir. Teknolojinin kötüye kullanımında sosyal gelişim için gerekli, düzenli ve derinlikli ilişki ihtiyacı giderilememektedir. Çocuklar birebir ilişkiler kurmaktan uzak kalıp, online olarak var olmayı seçmeye başlar. Bu durum da sosyal gelişimi olumsuz etkiler.
4- Zihinsel Gelişim: Bir çocuğun zihinsel gelişimin sağlıklı olabilmesi için aşağıdaki tutum ve davranışlara ihtiyaç vardır:
• Bilgiyi sevmek
• Doğru ve faydalı bilgi kaynaklarına yönelmek
• Okumak, görmek, düşünmek
• Bilgi kanallarını doğru kullanmak
• Zihni temiz tutmak
Şayet teknoloji kullanımı, çocukların zihinsel kapasitesini boşa kullanacak şekilde gereksiz bilgiyle doldurmasına sebep oluyorsa bu gelişim tamamlanamaz. Çocukların okumak, araştırmak, merak etmek özelliklerine ket vuran teknoloji kullanımı çocuğun zihnini temiz tutmasını engelleyerek, onu doğru bilgi kaynaklarına ulaştırmaz.
5- Manevi Gelişim: Teknoloji bağımlılığı bireyin manevi gelişimine de zarar verebilir. Gerçek hayattan uzaklaşmak ve sanal hayatı hayatın merkezine koymak çocukların iç dünyasının ve hayal gücünün fakirleşmesine neden olabilmektedir. Bu durum, manevi gelişimin zarar görmesine ve çocukların büyüme süreçlerinin yavaşlamasına sebep olmaktadır. Ayrıca değerlerin zarar görmesi, aile ilişkilerinin zarar görmesi, yalnızlık duygusunun artması ve gerçek ilişkilere ihtiyaç duyulmaması gibi zararlar gözüküyorsa manevi gelişim zarar görüyor demektir. Bu durumda teknolojinin kötüye kullanımından bahsedilebilir.
Görüldüğü gibi teknolojinin yanlış kullanımının çocuk gelişimine her açıdan zarar vermektedir. Bu zararlı etkiyi en aza indirmedeki en temel husus çocuğun ekran karşısında geçirdiği süreyi sınırlı tutmaktır. Uzmanların yaş gruplarına göre önerdikleri günlük teknoloji kullanımı şöyledir:
Diğer bir önemli husus ise çocuğun ekran karşısında pasif kalmasına izin vermemektir. Bunun için çocuğun yaşına uygun olarak dinlediği müzikle dans ettirmek, ekranda görülen nesnelerin adlarını tekrar ettirmek, dinlediği veya gördüğü şeyler hakkında yorum yaptırmak gibi etkinliklerle aktif bir seyirci olması kolaylaştırılabilir.
Öte yandan konu ile ilgili yapılan araştırmalar, doğru seçilmiş bilgisayar oyunlarının etkili ve kalıcı öğrenmeler için uygun öğrenme ortamları olduklarını ortaya koymaktadır. Doğru seçilmiş bilgisayar oyunları, değerlendirme yapmak, yargılama, bilgi işleme, mantıklı düşünme, seçenekleri göz önüne alma, plan yapma, farklı sonuçların etkileşimi üzerinde düşünme, görselleştirme, deneyim, yaratıcılık ve eleştirel düşünme, strateji kullanma gibi yetenek ve becerileri uyararak zenginleştirmektedir. Bu durumda anne babalar çocuklarının bilgisayarla ne kadar ve ne türde oyunlar oynamaları gerektiğiyle ilgili bilgilenmeye ihtiyaç duymaktadırlar. Anne babalar, bilgisayar oyunlarını seçerken çocuklarının yaşlarını, oyunun türü ve amacını ve çocuklarının bu oyunu ne kadar süre oynayacağını dikkate almalıdırlar. Oyunların mümkünse güvenilir sitelerden seçilmesine ve pedagojik değerlendirmeden geçmiş olmasına dikkat etmelidirler.
Bu anlamda teknoloji kullanımını yararlı hale getirmedeki en önemli faktör çocuktur. Eğer çocuk teknolojiyi doğru kullanma konusunda yeterince bilinçlendirilirse zararları da en aza indirilmiş olur. Anne ve babaların internet ve bilgisayar teknolojileri konusunda bilgi sahibi olmaları, eğer bu konuda yeterince bilgi sahibi değillerse kendilerini geliştirmeleri, en azından çocuklarını doğru yönlendirecek ve denetleme yapabilecek seviyede internet kullanımını öğrenmeleri de bu hususta çok önemlidir. Ayrıca, dijital vatandaşlık algısının ve dijital okur-yazarlık seviyesinin çocuk yaşlardan başlanarak geliştirilmesi için hem bireysel hem toplumsal bazda atılması gerekmektedir.(1) Tüm bunlar yeni yetişen neslin çok iyi birer dijital kullanıcı olduğunun farkında olarak hareket edilmesi gerekliliğini de doğurmaktadır. Onlara bazı şeylerin kısıtlanmasının imkânsız olduğunu farkında olarak dijital teknolojileri etik, bilinçli ve sorumlu birer birey olarak kullanma alışkanlığı kazandırılmalıdır. Çocuklara teknoloji aracılığıyla öğrenilecek şiddet, küfür, kendi şahsi bilgilerini paylaşma, siber zorbalık gibi davranışların ahlaki açıdan uygun olmadığını anlatmak gerekir. Teknoloji aracılığıyla kendisine bu davranışları sergileyen biri olduğunda hemen ebeveynlerini bilgilendirmesi gerektiği hatırlatılmalıdır.
Peki teknolojinin doğru kullanımı nasıldır? Bunu tanımlayan birden fazla durum vardır. Teknoloji sorumlu kullanım gerektirir. Kimseye zarar vermeden ve genel ahlaki kriterlerin sanal alemde de geçerli olduğunu unutmadan kullanmaktır. Bir yandan da kötü niyetli kullanıcıların kişiye zarar vermesini önleyecek, özel hayatı, mahremiyeti, güvenliği koruyacak şekilde kullanmak da gerekir. Teknolojiyi tüketim malzemesi olarak görmenin dışında yaratıcılık alanı olarak kullanarak aktif kullanım ile doğru kullanım gerçekleşebilir. Teknolojiyi sadece oyun ve sohbet değil günlük hayatı kolaylaştıracak site ve uygulamaları bilerek ve öğrenerek işlevsel bir hale getirebiliriz. Fakat bu durumda da seçici davranılmalıdır. Sanal alemdeki doğru bilgi kaynaklarını bilmek, yanlış bilgileri ve yanlış bilgi kaynaklarını ayırt edebilmek ve sadece internette yazdı diye bir şeylere inanıp ona göre düşünce ve davranış geliştirmemek gerekir.
Sonuç olarak, teknolojinin kötüye kullanımı çocukların fiziksel, sosyal, psikolojik ve manevi gelişimlerini olumsuz yönde etkilemektedir. Denetimsiz, sınırsız ve amaçsız, uygunsuz içerikli ve uzun süreli kullanımlar teknolojinin çocuklar ve gençler üzerinde zararlı etkilerini artırmaktadır. Planlı, denetimli ve süreli kullanım ile ebeveynler çocukları bu zararlı etkilerden koruyabilmektedirler. Çocuklara kendi başlarına da teknolojiyi doğru kullanabilmeleri için dijital okur-yazarlık eğitimi verilmesi, hangi tür kullanımların doğru kullanım olduğunun öğretilmesi de önemli bir noktadır. Eğer kötüye kullanımda çocuklarımızı uzak tutabilirsek bir sonraki aşama olan bağımlılığa da geçmelerini önlemiş oluruz.
Bu makale Yeşilay’ın “Teknoloji Bağımlılığı” araştırmalarından derlenerek hazırlanmıştır. Konu hakkındaki detaylı kaynaklara ulaşmak için aşağıdaki linklere uğrayabilirsiniz:
http://tbm.org.tr/media/1162/05_yetiskin_tekno.pdf
http://tbm.org.tr/media/1152/04_lise_tekno.pdf
https://www.yesilay.org.tr/tr/bagimlilik/teknoloji-bagimliligi
Kaynakça