Okumayı sevmeyen İlhami’nin, yaratıcı öykülerin türlü yöntemlerle zamanı da hiçe sayarak ona bile ulaşabildiğini fark ettiği gizemli bir roman.
Künye
İlhami ile arkadaşları bir hurdalıkta gezerken eski bir telefon kulübesine rastlarlar. O an ilgilenmezler ama İlhami başka bir gün yalnız gelerek kulübeye girer ve ahizeyle oynamaya başlar. O esnada birisi karşı taraftan öykü anlatmaya başlar. Öykü İlhami’nin ilgisini çeker. Aklına, dinlediği bu öyküyü bir kitaptan okumuş gibi okulda anlatmak gelir. Çünkü okulda Türkçe dersi için öyküler okuyup sınıfta anlatması gerekmektedir. İlhami ise okumayı sevmediği için bu konuda sıkıntı yaşamaktadır.
Geçmiş ile bugün arasında sıkışıp kalan işçi çocukların, parmaklıklar ardında büyüyen çocukların, hatta okula gitmek istedikleri hâlde gidemeyen çocukların gizemli öyküleri sınıftakilerin de çok ilgisini çeker. İlhami’ye bu öyküleri nereden okuduğunu sorarlar. O da, kulübede gördüğü telefon markası “Yuan Huan”dan esinlenerek Çinli bir yazarın kitabından okuduğunu söyler. Fakat bir gün telefonun ucundaki gizemli anlatıcı da adının Yuan Huan olduğunu söyler. İlhami’nin kafası karışır, bant kaydı sandığı ses gerçek midir? Yuan Huan diye birisi gerçekten var mıdır?
Yazar Miyase Sertbarut’un, okumaya mesafeli duran çocuklardan esinlenerek yazdığı bu romanda, İlhami’nin kitaplara ve öykülere bakışı değişir. Kitapların, anlattığı her öykü, verdiği her bilgiyle yepyeni dünyalara açılan birer kapı olduğu vurgulanır. Öykülerin, sadece basılı kâğıtlar üzerinde yer alan sıradan yazılar değil, teknolojiye ayak uydurarak zamanlar boyu aktarılacak etkileyici bilgiler olduğu mesajı verilir. Öykücünün bambaşka kültürlerden aktardığı hikayelerle, öykülerin evrensel olduğunu da dikkat çekilir.
Kitap; hikayelerdeki yerel ile evrenseli, geleneksel aktarım araçlarıyla çağın dijital yöntemlerini bir araya getirerek, zamanı ve mekânı genişleten yenilikçi bir anlatım diline sahiptir. Hikâyelerin ölümsüzlüğüne vurgu yaparak asıl olanın, aktarma yöntemlerini çeşitlendirerek onları geleceğe taşımak olduğunu söylüyor. Farklı hikayeleri ve gizemli konusuyla, okuyucunun merakını son satıra kadar canlı tutuyor. Kitap okumaktan kaçan çocuklar için, pek çok seçeneğe işaret ederek okumanın ne kadar keyifli yollarının olduğunu düşündürecek bir kapı açıyor. Herkesin bir hikâyesi olduğuna dikkat çekerek, çocukları yaratıcı düşünmeye ve eleştirel okumaya yönlendiriyor.
Yuan Huan’ın Kulübesi’nde yer verilen öykülerin her biri üzerinde ayrı ayrı sohbet edebilir, çocuğunuza öykülerdeki karakterlerin yerinde olsaydı ne düşünürdü ya da nasıl davranırdı diye sorarak onu empati kurmaya teşvik edebilirsiniz.
Öykülerin paylaşılma yöntemlerinin neler olduğu ve bu araçların ilgi çekici olup olmadığı üzerine konuşabilirsiniz. Bilgisayarda yaşamaya devam eden yazardan yola çıkarak, gelecekte insanlara hangi yöntemlerle aktarılabileceği konusunda beyin fırtınası yapabilirsiniz.