Çocuklarda yalnız uyumakta zorlanma durumunu ele alarak arkadaşlık, paylaşma ve sorunlara çözüm bulma temalarını işleyen, her çocuğun kendinden bir şeyler bulabileceği sıcacık bir öykü.
Künye
Tavşancan ile Faresu-Uyku Vakti Kurbağası; Alman çocuk kitapları yazarı ve illüstratör Axel Scheffler’in okul öncesi yaş grubundaki çocuklara yönelik hazırladığı, toplam 11 kitaptan oluşan ‘Tavşancan ile Faresu’ kitap serisinin 7. kitabıdır. Serideki her bir kitap, Tavşancan ile Faresu’nun birlikte yaşadıkları farklı bir macerayı ele alıyor.
Bu kitapta, Faresu’nun yakın arkadaşı Tavşancan’a yatıya kalmaya gittiği bir günde iki arkadaşın birlikte neler yaşadıkları anlatılır. Faresu, büyük bir dikkatle valizini hazırlar ve arkadaşının evine doğru yola koyulur. Faresu ve Tavşancan, o gün birlikte oyunlar oynayarak eğlenceli vakit geçirirler. Birlikte spagetti yiyip, ardından da bol köpüklü bir banyo yaparlar. Daha sonra dişlerini fırçalayıp, birbirlerine komik hikayeler okurlar.
Yatma vakti geldiğinde kıyafetlerini değiştirip uyumak için yataklarına girerler. Ancak bu sırada Faresu, en sevdiği oyuncağı ve uyku arkadaşı olan yeşil kurbağası Kurbiş’i yanında getirmediğini fark eder. Tavşancan’a Kurbiş olmadan asla uyuyamayacağını söyler. Bunun üzerine Tavşancan ona birlikte uyuması için oyuncak ayısını vermeyi teklif eder. Ancak Faresu kurbağasının yeşil renkli olduğunu, bu yüzden kahverengi ayıcığı istemediğini söyler. Tavşancan bu kez de yeşil dinozorunu vermeyi teklif eder. Faresu ağlamaya başlar, yeşil dinozorun çok büyük ve korkunç olduğunu söyleyerek onunla da uyumak istemediğini belirtir.
Tavşancan bir süre düşünür ve kendisi için çok zor olan bir şeyi yapmaya karar verir. Beraber uyumayı çok sevdiği domuzcuğunu rahat uyuyabilmesi için Faresu’ya vermeyi teklif eder. Sevimli domuzcuğu gören Faresu’nun ağlaması durur. Arkadaşına onunla uyuyabileceğini söyler. İki arkadaş çok geçmeden huzurlu bir uykuya dalar. Ertesi sabah Faresu evine döndüğünde, kurbağasını tam da bıraktığı yerde bulur ve ona kavuştuğu için çok mutlu olur.
Kitapta, okul öncesi yaş dönemindeki çocukların sıklıkla yaşadığı problemlerden biri olan ‘yalnız uyumakta zorlanma’ durumu ele alınmış. Okul öncesi yaş döneminde, bazı nesneler veya eşyalar bazı çocuklar için diğerlerinden çok daha farklı ve özel bir anlam taşıyabiliyor. Bireysel farklılıklar gösterse de bunlar genellikle pelüş oyuncaklar ya da battaniye benzeri nesneler olabiliyor. Çocuklar özellikle kaygılı hissettikleri anlarda veya ortamlarda bu tip eşyalarla kendilerini daha rahat ve güvende hissedebiliyorlar. Bu yaş grubundaki çocuklar en çok okula başlama dönemi ve uykuya geçiş anlarında ebeveynlerinden ayrı kalacakları için kaygılanırlar. Bu kaygıyla da, onlar için özel olan eşya veya nesnelerin varlığıyla baş etmeye çalışırlar.
Kitap hitap ettiği yaş grubunun günlük hayatta karşılaşabileceği problemlerden birini, sade ve anlaşılır bir anlatımla, sıkmadan ele alabilmiş. Çocukların ilgisini çekecek renkli çizimlerde karakterlerin duygu değişimlerine de yer verilmiş. Kitabı okuyan çocuklar hem kendi günlük hayatlarından bir şeyler bulabilir hem de kendilerini kitaptaki karakterlerin yerine koyarak onların davranışlarından yeni kazanımlar edinebilirler.
Çocuğunuza “Arkadaşında kalmaya giderken sen yanına ne almak istersin?” diye sorarak, gitmeden önce bir ön hazırlık yapmak gerektiğini anlatabilirsiniz.
Faresu, arkadaşı Kurbiş’i evde unuttuğunu fark ettiğinde ne hissetti? Senin de böyle hissettiğin oldu mu? Böyle hissettiğinde sana nasıl davranılmasını istersin? gibi sorular yönelterek çocuğunuzun hem kendisinin hem de başkalarının duygularını fark etme ve zorlu duylularla baş etme kabiliyetinin gelişmesine destek olabilirsiniz.
Tavşancan, kendi uyku arkadaşından ayrılmak istemese de onu Faresu’ya veriyor. Sence bunu neden yapıyor? Tavşansu’nun yerinde olsan sen ne yapardın, oyuncağını paylaşır mıydın? gibi sorularla, arkadaşlık ve paylaşma üzerine sohbet edebilirsiniz.