Suyun Hikayesi – Yeryüzündeki Su Kaynakları

Kitap Hakkında

Dünya üzerindeki su kaynaklarını, suyun döngüsünü ve canlılar tarafından tüketilen su miktarını somut örneklere dönüştürerek anlatan eğitici bir kitap. Su kirliliğini önlemek ve fazla tüketimi azaltmak adına yapılabilecekleri bilimsel verilerden faydalanarak açıklıyor.

Kitap, okuyucularından yeryüzünde var olan tüm suyun sadece tek bir kuyudan geldiğini hayal etmelerini isteyerek başlıyor. Tüm canlıların suyu elde ettiği tek bir kaynak –küresel bir kuyu- olduğunu ve denizler, okyanuslar, yer altı nehri, yağmur damlası, kar tanesi, buzul gibi tüm su kaynaklarının birbiriyle bağlantılı ve bu kuyunun bir parçası olduğunu anlatıyor. Çizimler aracılığıyla suyun döngüsü hakkında bilgi veriliyor. Sadece insanların değil bitki ve hayvanların da suya ihtiyacı olduğunun altı çizilerek, ne kadar suya ihtiyaç duydukları ve ne kadar tükettikleri çocukların anlayabileceği somut örneklerle açıklanıyor. Örneğin, tek bir bardak süt üretmek için ineğin içtiği, inek için yetiştirilen besinin sulandığı ve sütün işlenmesi için gereken su da dahil olmak üzere 185 litre suyun gerektiği belirtiliyor. Yine fast food restoranlarında verilen tek bir hamburger menüsü için yaklaşık 5.200 litre suyun kullanıldığı vurgulanıyor.

Kitap; ‘Su dolu bir tanker yeryüzündeki tüm suyu temsil edecek olsaydı, sadece geniş bir küvet dolusu su yeryüzündeki tatlı suya karşılık gelirdi’ varsayımı üzerinden, tatlı su kaynaklarının sınırlılığına da dikkat çekiyor. Bu tatlı suyun %99’undan fazlasının da ya buz kütlelerinde ya da atmosferde yer alan, yani kullanılamayacak olan su olduğu belirtilerek, küvetteki suyun sadece 9 teneke meşrubat kutusunu doldurabilecek kadarının kullanılabilen tatlı su ya karşılık geldiği açıklanıyor.

Su tüketiminin kıtalara göre değiştiğine de değinen kitap; Amerika kıtasında yaşayan bir kişinin günlük ortalama su tüketimi 55 kova iken, Etiyopya’da yaşayan bir kişinin günlük ortalama sadece 1 kova su tüketebildiğini aktarıyor.

Bu örneklerle su kaynaklarının sınırlılığına dikkat çektikten sonra, suyun fazla tüketiminin önüne geçmeye yardımcı olabilecek öneriler sunuluyor. Örneğin evdeki muslukların akıtıp akıtmadıklarının kontrol edilmesiyle bile yılda 10.000 litrenin üzerinde su tasarrufu yapılabileceği belirtiliyor. Dişleri fırçalarken musluğu kapatmak, çamaşır ve bulaşık makinelerini tam dolduğunda çalıştırmak, bitkileri sulamak için yağmur suyu biriktirmek gibi daha pek çok öneri veriliyor.

Ebeveyne Notlar

“Suyun Hikayesi – Yeryüzündeki Su Kaynakları”; su döngüsünü, su kirliliğini ve fazla su tüketiminin doğurabileceği sonuçları eğlenceli ve anlaşılır somut örnekler üzerinden açıklayarak suyun sınırlılığına ve çevre bilincine dair farkındalık kazandırabilecek bir kitap.

Yeryüzündeki tüm canlıların en temel ihtiyacı olan suya dair paylaştığı pek çok yeni bilgiyle hem farklı bir bakış açısı sunuyor hem de suyu korumaya yönelik uygulanabilir öneriler paylaşıyor. Kitap bu özellikleriyle “Öğretmenlerin Tercihi”, “Yılın Kitabı”, “Kitapların En İyisi” gibi alanlarda pek çok ödül almış.

Kitabın sadece bilgilerden oluşması, eğitici yönünün ağır basması ve bazı sayfalardaki metinlerin uzun olması zaman zaman okumayı zorlaştırsa da, verilen örneklerin zihinde canlandırılmasını sağlayan renkli görseller kitabı hareketlendirerek bu zorluğu dengelemiş.

ÇİÇEK Öneriyor

Çocuğunuzla birlikte günlük olarak tükettiğiniz su miktarını ölçmeye çalışabilir, evinizde fazla su tüketiminin önüne geçmeye dair aldığınız ve alabileceğiniz önlemler üzerine konuşabilirsiniz. Ev dışında da suyun korunması ve su tasarrufuna yönelik neler yapabileceğinize dair fikir üretebilirsiniz.

İnternetten suyun korunması için çalışan ve kirlilikle mücadele eden sivil toplum kuruluşlarını ve dernekleri araştırabilir, önerilerini ve etkinliklerini takip edebilirsiniz.

Su döngüsünü birlikte büyük bir kartona resmederek çocuğunuzun odasının duvarına asabilirsiniz.