Yeti Efsanesi

Babasının ölümünden sonra ailesinden uzaklaşan Yi’nin hayatı evinin çatısında efsanevi yaratık Yeti’yi bulmasıyla değişir. Yeti’nin evinin Everest olduğunu anlayan Yi, onu yakalamaya çalışan zoolog Dr. Zara, Bay Burnish ve adamlarından kaçarak Yeti’yi Everest’e, evine götürmeye karar verir. Bu yolculukta ona arkadaşları Jin ve Peng eşlik eder. Yol boyunca geçirdikleri deneyimlerle kimileri kendi sınırlarını zorlayacak, kimileri kendi içlerinde bir yolculuğa çıkacaktır. Acaba Yeti’yi ailesinin yanına güvenle ulaştırabilecekler midir?

Yeti Efsanesi aile, arkadaşlık gibi kavramların önemini babasını kaybetmiş, kendini insanlardan soyutlamış Yi’nin etrafında işleyen bir filmdir. Yi, yaşadığı yolculukla birlikte değişime uğrar, ailesinin ve arkadaşlarının önemini anlar, onlara daha çok bağlanır. Film boyunca Yi’deki bu değişime şahit oluruz. Yi aynı zamanda bize merhamet etmeyi ve yardımsever olmayı öğretir. Zarar verici gözükse bile aslında karşımızdakine merhamet ve empatiyle yaklaşırsak nasıl iyi bir ilişki ve dostluk kurabileceğimizi bize gösterir. Yi, bütün bunların yanında azim, kararlılık ve çalışkanlığın önemini vurgulayan bir karakterdir. Hedefleri için fazlasıyla çalışır, kafasına koyduğu şeyi yapmak için sonuna kadar gider. İmkânsız diye bir şey sen yapabileceğin her şeyi yapana kadar yoktur. Benzer bir şekilde film içerisinde Jin’in de değişme sürecine tanık oluruz. Elinden telefonu düşürmeyen, güzellik ve ilgi takıntılı Jin, arkadaşlarını kurtarmak için en sevdiği ayakkabılarını, kendi görünüşünü hatta telefonunu gözden çıkarır. Yeti’yi iğrenç bir yaratık olarak gören, onu ölü ya da diri sergilemek ve satmak için uğraşan Bay Burnish ise, Yeti’nin de aslında insani özellikler taşıdığını, yavrularını koruduğu gibi insan arkadaşlarını da koruduğunu görür ve filmin sonunda onu ailesine kavuşturmak için Yi ve arkadaşlarına yardım edecek kadar büyük bir değişime uğrar. Bütün bu açılardan, olumlu karakter değişimi üzerine önemli bir yapım olduğu söylenebilir.

Efsanevi yaratık Yeti’yi Şangay’dan evine, Everest’e götürmek için yollara düşen Yi’nin hikayesini anlatan film, aile ve arkadaşlıkla ilgili güzel temaları bize sunuyor. Aile bağlarının önemi, arkadaşlarını önemsemek ve önemsenmek, yardımseverlik, fedakârlık gibi kavramları işliyor. Film, bu değerli his ve tutumların başlangıcında babasını kaybetmiş bir kızın hikayesini anlatıyor. Babasının ölümü, küçük yaştaki ve ölüm kavramını anlayamayacak çocuklar için üzücü olabilir. Bunun dışında, çığ düşmesi, Yi’nin köprüden düşmesi, Yeti’nin uyuşturucu silahla uyutulup kafese hapsedilmesi gibi sahneler bazı minikler için üzücü ve ürkütücü olabilir.

Çocuklarınızla Yi’nin en başından Yeti’ye karşı olan tavırları ve tutumu hakkında konuşabilirsiniz. Oldukça korkutucu ve aranan bir yaratık olmasına karşın Yi ondan hiçbir zaman korkmamış, ona hep dost canlısı yaklaşmış, onun güvenliği ve mutluluğu için oldukça zorlu bir yola koyulmuş, fedakarlıklarda bulunmuştur. Çocuklarınız Yi’nin bu seçim ve tutumlarını nasıl buluyor? Onlar olsa ne yaparlardı? Yi’nin film boyunca gösterdiği azim ve kararlılığı nasıl buldular? Ayrıca hayvan sevgisi üzerine de konuşabilirsiniz.