Televizyon izlerken ne kadar yediğinin bilincine varamayan çocuk aynı zamanda televizyon izleme ile bir şeyler yeme arasında bağ kurmakta ve bu durum çocukta bir alışkanlığa dönüşerek kontrolsüz yemeye neden olabilmektedir.
Bilginin anlık olarak dijital ortamlara aktarıldığı ve medya aracılığıyla çok kısa bir sürede geniş kitlelere ulaştırıldığı 21. yüzyılda, bireylerin teknolojiyi hızlı ve doğru kullanma becerisine sahip olması beklenmektedir. Medya ve dijital platformlara çok küçük yaşlarda erişilmeye başlandığı bu çağda, teknolojinin avantajlarının yanında olası negatif etkilerinin de bilincinde olunması gerekmektedir.
Araştırmalar bireylerin bebeklik döneminden itibaren cep telefonu, bilgisayar, tablet veya televizyonla etkileşime girdiğini göstermektedir. Yemek, uyku rutini veya yetişkinlerin ihtiyaçları sırasında eğlence aracı olarak kullanılan medya, çocuklar için birtakım riskler de taşıyabilmektedir. İki yaştan önce televizyon veya diğer teknolojik ürünlerle yoğun etkileşimin bilişsel gelişim üzerindeki olumsuz etkilerini belirleyen çalışmalar mevcuttur. Okul öncesi dönemde çocukların beyni hızlı bir gelişim sürecindedir. Bu nedenle küçük çocuklar, çevrelerindeki yetişkinlerle doğrudan ve nitelikli etkileşimler kurma ihtiyacındadır. Bu etkileşimler çocukların bilişsel ve sosyal-duygusal gelişimlerini destekler. Ancak küçük yaşlarda yoğun olarak televizyon izleyen çocuklarda dikkat, algı veya odaklanma problemleri görülebilmekte ve gelecekteki sosyal yaşantıları ve okul başarıları olumsuz yönde etkilenebilmektedir. Bu nedenle iki yaş öncesinde ebeveynlerin televizyon veya teknolojik ürünler yerine bu döneme uygun kitaplara, eğitsel materyallere ve doğrudan kurulan nitelikli etkileşimlere başvurması gerekmektedir.
Çocuklarda yemek veya uyku rutini olarak medyayı kullanmayı obeziteyle ilişkilendiren çalışmalar da mevcuttur. Televizyon izlerken ne kadar yediğinin bilincine varamayan çocuk aynı zamanda televizyon izleme ile bir şeyler yeme arasında bağ kurmakta ve bu durum çocukta bir alışkanlığa dönüşerek kontrolsüz yemeye neden olabilmektedir. Bu nedenle çocukların yemek yeme veya uyku sırasında teknolojik ürünlerle buluşturulmaması uyku hijyeni ve sağlıklı bir bedensel gelişim açısından önem taşımaktadır.
Medya kullanımında unutulmaması gereken husus çocukların model alarak öğrendiğidir. Çocuklar kendilerine söylenenden ziyade gözlemledikleri durumları hayata geçirirler. Ebeveynler çocukların ilk öğretmenidir ve teknolojiyle tanışma en yakındaki yetişkinler aracılığıyla olur. Evde televizyonun izlenme süresi çocuğun izleme sıklığını etkiler. Aynı durum diğer ürünler için de geçerlidir. Anne-babasının elinde sürekli cep telefonu gören çocuk için telefon ilgi çekicidir. Oysa kitap okunan evde çocuğun da kitaba yönelmesi ve bundan keyif alması mümkündür. Bu nedenle anne-babalar öncelikle çocuklarına rol model olmalıdır. Çocuklar teknolojiyle buluşma çağına geldiklerinde ebeveynler, çocukları dışarıdayken onların nerede ve ne yapıyor olduğunu takip ettikleri gibi, dijital platformlarda da izlediklerini takip etmelidir. Bu açıdan çocuklarla birlikte televizyon izlemek, oyunlar oynamak ve hatta çocuğun o oyunun nasıl oynanacağını öğretmesine izin vermek gerekmektedir. Yetişkinlerin çocuklarla birlikte ekran zamanı oluşturması; nitelikli vakit geçirmek, ev ödevlerine destek olmak ve doğru içeriği birlikte seçmek açısından önemlidir. Çocuklarla geçirilen nitelikli zaman, ebeveyn-çocuk etkileşimini güçlendirmekte ve kuşak farklılıklarından doğma ihtimali olan çatışmaların önlenmesine yardımcı olmaktadır.
Yetişkinler çocuklarla birlikte teknolojiden uzak etkinlikler yapmaya da özen göstermelidir. Çocukları sebep göstermeden ekrandan uzaklaştırmak yerine onlara keyif alabilecekleri başka seçenekler sunulmalıdır. Evdeki zamanın ne kadarının teknolojik ürünlere ve diğer etkinliklere ayrılması gerektiği belirlenmelidir. Çocuklarda ekran bağımlılığının önüne geçilmesi için ekran süresi takip edilmeli ve yönlendirilmelidir. Bunun yanında yemek sırasında cep telefonu veya tabletin olmaması ve uyku zamanında ekran başında uyuyakalmak yerine uyku rutinlerinin yapılması gibi kurallar oluşturulmalıdır. Çocuklar sebebini anlayamadıkları bir kurala uyma konusunda sıkıntı çekebilirler. Bu nedenle anne-babalar çocuklarıyla geliştirdikleri kuralları anlayacakları şekilde onlara açıklamalı, rol model olmalı ve kurallara uyma konusunda birbirleriyle tutarlılık göstermelidir.
Ebeveynlerin çocuklara sunulan teknolojik ürünler hakkında bilgili olması gereklidir. Özellikle okul çağı çocuklarına uygun ürünlerin neler olduğu konusunda gerekirse konuyla ilgili uzmanlardan bilgi alınmalı ve çocuklar gelişimsel olarak uygun ve eğitici ürünlerle buluşturulmalıdır. Bir bilgi veya beceriyi kazanmak için belirli bir gelişim düzeyinde bulunmak gereklidir. Dolayısıyla medya ürünleri ne kadar popüler, pahalı ve yaygın olursa olsun, çocukların belirli bir bilgi veya beceriyi öğreneceğinin garantisi değildir. Kullanılan ürünlerin bireysel ve kültürel uygunluğuna da dikkat edilmesi gereklidir. Herhangi bir kültürde geliştirilen başarılı bir ürün, bir diğer kültürde aynı etkiyi göstermeyebilir. Aynı şekilde bir çocukta etkili olan yazılım bir başka çocukta benzer sonuçlar doğurmayabilir. Dolayısıyla her ebeveynin kendi çocuklarının uzmanı olup uygun ürünler seçmeli ve bu ürünleri onların gelişimsel durumu ve bireysel özellikleri açısından değerlendirmelidir.
Kaynakça