2015 yılında yayınlanan Oscar ödüllü animasyon "Ters Yüz"ün eğlenceli bir devam filmi olan "Ters Yüz 2"de, 13 yaşındaki kız çocuğu Riley’nin hikayesi üzerinden ergenliğe geçiş sürecinde yaşanan değişimler ve duygusal karmaşa anlatılıyor.
Künye
2015 yılında yayınlanan Oscar ödüllü animasyon "Ters Yüz"ün eğlenceli bir devam filmi olan "Ters Yüz 2"de, 13 yaşındaki kız çocuğu Riley’nin hikayesi üzerinden ergenliğe geçiş sürecinde yaşanan değişimler ve duygusal karmaşa anlatılıyor. İlk filmde, 11 yaşında olan Riley’nin, ailesinin yeni bir şehre taşınma kararı üzerine yaşadığı duygusal kaosa ve durumla nasıl baş etmeye çalıştığına şahit olmuştuk. Bu filmde ise ergenlik çağının getirdiği yeni duygularla tanışmasını ve onlarla başa çıkmak için gösterdiği çabayı izliyoruz.
Ortaokulu tamamladıkları yaz tatilinde Riley ve iki yakın arkadaşı, katıldıkları bir buz hokeyi maçında bir lise antrenörü tarafından keşfedilir ve bir haftalığına lisede antrenman yapmaya davet edilirler. Ancak arkadaşları Riley’e lisede ondan başka bir okula geçeceklerini söylerler. Derin hayal kırıklığı yaşayan Riley, arkadaşlarıyla bulunduğu güvenli alanından çıkacağı için büyük endişe duymaya başlar. Duruma uyum sağlayabilmek için arkadaşlarıyla arasına mesafe koyup onlardan uzaklaşmaya, yaşça daha büyük olan hokey oyuncularıyla arkadaşlık kurmaya çalışır. Bu sürece bir de ergenlik belirtileri dahil olunca, Riley; neşe, üzüntü, korku, öfke ve tiksinti gibi alışık olduğu duyguların dışında yeni duygularla tanışır: kaygı, bıkkınlık, utanç ve gıpta. Önceki duyguları “neşe” komuta ederken şimdi iktidarı ‘’kaygı’’ ele geçirir, eski duyguları ortadan kaldırır ve Riley'nin benlik algısını yeniden şekillendirmeye çalışır. Riley’nin zihni kendisini büyük bir karmaşanın içinde bulur. Neşe’nin önderliğindeki ekip, Riley'nin benlik algısını geri kazanmak için var gücüyle uğraşır…
Bir büyüme ve kimlik bulma hikayesi olan "Ters Yüz 2", ergenliğe giren Riley'nin, tanıştığı yeni duyguların yarattığı duygusal dalgalanmalarla başa çıkmayı ve kendini iyi-kötü özellikleriyle olduğu gibi kabul edebilmeyi öğrendiği ilham verici bir animasyon. Hem çocuk hem de yetişkin izleyicileri duygusal bir yolculuğa çıkaran bu güzel ve anlamlı film, çocuklara duyguları tanıma ve anlama konusunda öğretici olabilirken, yetişkinlerin de kendi duygusal dinamiklerini ve içsel dünyalarını daha iyi kavramalarına destek verebilir. İlk filme kıyasla daha eğlenceli olan bu filmde bolca güldüren anlar var. Yanı sıra, özellikle yetişkin izleyiciler için kendi ergenlik dönemlerindeki deneyimleri hatırlatarak duygulandırabilecek sahneler de içeriyor.
Filmde; Riley'nin yaşadığı içsel karmaşayı dengeleme çabaları ele alınarak duyguların her birinin faydalı olduğu, ancak aşırı hissedildiğinde sorunlara yol açabileceği vurgulanıyor. Örneğin, ‘neşe’ duygusu Riley’e aslında mutluluk ve iyimserlik sağlarken, sadece bu duyguyu hissettiğinde gerçekçilikten uzaklaşıp riskleri öngörememesine neden oluyor. ‘Kaygı’ gelecekteki olası riskleri hesaplayabilmesini ve tehlikelerden korunmasını sağlarken, yoğun şekilde hissettiğinde aşırı endişe ve strese yol açarak günlük yaşamda ve ilişkilerinde zorlanmasına yol açıyor. Riley’nin, kim olduğunu keşfetme ve kendini tanıma çabasının hâkim olduğu bu dönemde yoğun kaygı yaşamasının doğal olduğuna dikkat çekiliyor. Ancak bu duygunun, kendine güvenmesini ve iyi-kötü tüm özellikleriyle bir bütün olduğunu fark etmesini sağlayan duygusal zekâ ve öz-şefkatle dengelemesi gerektiği hatırlatılıyor.
Riley, arkadaşlarından uzaklaşmasının altında yatan duygu ve düşüncelerini onlara dürüstçe ifade edince arkadaşları onu anlıyor ve bu konu üzerine konuşarak arkadaşlıklarını kurtarmayı başarıyorlar. Öte yandan Kaygı Riley'nin zihnini ele geçirdiğinde, Neşe zorluklara rağmen pes etmiyor ve tüm duygular Riley'nin zihninde dengeyi sağlamak için birlikte çaba gösteriyorlar. Film bu sahneleriyle, gerçek arkadaşlığın açık, dürüst bir iletişim ve empati gerektirdiğine, zorlukların üstesinden gelmek konusunda da takım çalışmasının ne kadar önemli olduğuna dikkat çekiyor.
Film kişisel gelişimi destekleyebilecek pek çok mesaj içeriyor. Ancak benlik algısı, bilinç akışı, zihin, inanç sistemi, sırlar, bastırılmış duygular, ergenlik gibi soyut kavramlar içermesi nedeniyle 7 yaşın altındaki çocuklar mesajları kavramak ve filmi anlamakta zorlanabilirler. Filmde çocukları olumsuz etkileyecek korkutucu unsurlar olmasa da Riley’nin göz kararması, nefes alamama gibi bedensel tepkilerle yoğun şekilde deneyimlediği kaygı kaynaklı panik sahnesi çocuklar için endişe verici olabilir.
Filmde aslında bir de ‘nostalji’ duygusu var, kendisini ara sıra göstermeye çalışan. Ancak diğer duygular sırasının henüz gelmediğini söyleyerek onu nazikçe hep geri gönderiyorlar. Bunu bir devam filminin daha geleceği konusunda bir ipucu gibi görebiliriz. Bakalım bir sonraki filmde neler olacak…
Çocuğunuza ‘’Riley neden yeni duygulara sahip oldu? ‘’, ‘’Eski ve yeni duygular birbirleriyle çatıştığında ne oldu?’’ gibi sorular sorarak ergenlikle birlikte değişen duygu dünyası üzerine sohbet edebilirsiniz.
‘’Senin de Riley gibi duygularını yönetmekte zorlandığın zamanlar oluyor mu?’’ gibi sorularla çocuğunuzun kendi duygusal deneyimlerini ve ergenlik dönemindeyse yaşadığı değişiklikleri anlatmasına fırsat oluşturarak bu dönemde duyguların neden karmaşıklaştığını ve her birinin neden bu kadar önemli olduğunu anlamasına katkıda bulunabilirsiniz.
Çocuğunuzun, filmde sık sık geçen “zihinsel öğeler, benlik algısı, bilinç akışı, inanç sistemi, sırlar, bastırılmış duygular, ergenlik” gibi soyut kavramları kavramasını kolaylaştırmak için ona film sahnelerinden örnekler vererek açıklamalar yapabilirsiniz.