Hayal gücü kuvvetli ve duygusal bir çocuk olan Orion’ın takıntı haline getirdiği korkularından karanlıkla baş etmeyi öğrendiği hikayesiyle korkulara sahip çocuklarda farkındalık oluşturabilecek fantastik animasyon.
Künye
Orion ve Karanlık adlı kitaptan uyarlanarak beyaz perdeye aktarılan film, karanlık korkusuyla baş etmeye çalışan Orion’ın hikayesiyle, benzer korkuları olan çocuklara ilham olabilir.
“Zeki ve her konuda bilgi sahibi olmaya çalışan 11 yaşındaki Orion, her şeyin olası olumsuz sonuçlarına odaklandığı için pek çok konuda korkular geliştirir; zorbalığa uğramak, arkadaşları tarafından reddedilmek, kızlar, cep telefonu radyasyonu, yükseklik ve daha birçok konu onun için baş etmesi güç bir endişe kaynağıdır. Bu durum, Orion’ın bireysel ve sosyal yaşamını zorlaştırır, okul aşkı Sally’ye bile mesafe koymasına neden olur. Bu durumdan habersiz olan Sally, Orion’a yaklaşmakta olan planateryum gezisinde birlikte zaman geçirmeyi teklif edince Orion için işler kabusa dönüşür ve en büyük korkusu olan karanlık korkusu tetiklenir.
Onun kendisinden bu kadar korkmasından incinen Karanlık, o gece Orion’ın odasına gelir ve ona herkesin kendisinden korkması nedeniyle yaşadığı duyguları anlatır. Onunla empati kuran Orion da kendi incindiği konuları hatırlar ve korkuları yüzünden yaşadığı sıkıntıları paylaşır. Karanlık bu durumu bir fırsata çevirir ve onu korkularından kurtulabileceği bir geziye çıkarır. Çıktıkları yolculukta, Karanlık Orion’ı diğer gece varlıkları olan Uyku, Uykusuzluk, Sessizlik, Açıklanamayan Sesler ve Tatlı Rüyalar ile tanıştırır. Bu ekip; çevrede sessizliğin oluşmasını, insanların uykuya dalmalarını, rüya görmelerini, zaman zaman da açıklanamayan sesler ya da olumsuz düşüncelerle uyanıp uykusuzluk yaşamalarını sağlamakla görevlidirler. Ancak bunu ilginç yöntemlerle yapmaktadırlar. Örneğin Uyku, insanları uyumaya teşvik etmek için onları sihirli yastık ile boğmakta, kafalarına sihirli çekiç ile vurmakta ya da kloroform ile bayıltmaktadır. Onların kullandığı bu yöntemler, insanlara zarar vermese de Orion’ı rahatsız eder ve hepsine engel olmaya çalışır. Gece Varlıkları, işlerini yapmalarına engel olduğu için ondan çok rahatsız olur ve onu evine geri göndermek isterler. Karanlık ise, Orion’a kendisini sevdirmeyi kafasına koyduğu için Orion’ı Gece Varlıkları’nın yaptıkları işin insanların sağlığı için gerekli olduğuna ikna etmeye çalışır. Bu konuşma sırasında Karanlık, Orion’a sorduğu sorularla, onun artık kendisinden korkmadığını fark etmesini sağlar. Büyük bir farkındalık yaşayan ve Gece Varlıkları’nın niyetini anlayan Orion, onlara işlerini yaparken yardım etmeye başlar. Ancak bir yandan da gerçekten korkularının üstesinden gelip gelemeyeceği konusunda şüpheler yaşar…”
Tüm bunlar aslında Orion’ın korkularını yenmesi için kızı Hypatia’ya anlattığı kurgu bir hikayedir. Olaylara bilimsel ve mantıksal yaklaşan Hypatia ise babasının hikayesini ne amaçla anlattığını fark eder. Korkunun ancak bilimsel yöntemlerle aşılabileceğini savunarak, böyle bir hikayeyle bunu başaramayacağını ima eder. Fakat hikâye hoşuna gittiği için babasından hikâyeye devam etmesini ister. Orion devam eder: “Sabah saatlerine yaklaşıp Aydınlık kendini göstermeye başlayınca Orion, Karanlık’ın Aydınlık’tan hoşlanmadığını fark eder. Karanlık, insanlar ondan korkmadıkları için Aydınlık’ı insanlar ile kendisi arasında bir engel olarak görmektedir. Karanlık, Orion’a korkularını yenmesi için yardım etmeye çalışan güçlü bir varlık gibi görünse de sıra kendisine geldiğinde kendi endişesi ve korkusuyla yüzleşmekte zorlanmaktadır. Karanlık’ın Aydınlık’ı neden sevmediğini anlayamayan Orion, Karanlık’a ve Gece Varlıkları’na Aydınlık’ın korkulacak bir tarafı olmadığını, hatta dünyadaki birçok güzelliğe ışık tuttuğu ve güven verdiği için iyi birisi olduğunu anlatmaya çalışır. Onun konuşması gece varlıklarını olumlu etkiler ve gündüzün güzelliğini kaçırdıklarını düşünerek çalışmayı bırakırlar. Orion’un Aydınlık’ı öven sözleri ve arkadaşlarının işi bırakmaları, Karanlık’ı hayal kırıklığına uğratır ve kimsenin onu sevmediğini düşünerek Aydınlık’ın gelip onu yok etmesine izin verir. Karanlık yok olunca, Orion da yalnız kalır.”
Hikâyenin bu noktasında Hypatia, Karanlık’ın babasını bir bilinmezlik içinde bırakıp gitmesine anlam veremez. Babasına hikayesini farklı sonlandırması gerektiğini söyler. Hep babasının çocukluğunu merak ettiğini ve onunla arkadaş olsaydı nasıl olurdu diye düşündüğünü söyleyerek hikâyeye yeni bir boyut katar: “Kumsalda tek başına kalan Orion’ın yanında bir kız belirir ve Karanlık olmayınca gecenin geriye gelemeyeceğini, bunun da tüm canlıların yaşamını olumsuz etkileyeceğini hatırlatarak durumu düzeltmek için ona yardım etmeyi önerir. Karanlık’ı geri getirmek için Karanlık ve gecenin güzel özelliklerini öven şiirini okumaya başlar. Bu arada Karanlık’ın yokluğunda gerçekten de büyük bir kaos ortaya çıkar. Herkes uykusuz kalmış, yorgun ve sinirli bir hal almıştır. Gece varlıkları da kendilerine uygun bir iş bulamamış ve kendilerini çaresiz hissetmişlerdir. Aydınlık da tek başına insanları mutlu edemediğini fark edip kendine güvenini kaybetmeye başlamıştır. Hypatia’nın şiiri gece varlıklarını etkileyerek onları Orion’ın yanına çeker. Ancak Karanlık ortalarda yoktur. Hep birlikte bir çözüm ararlar. Orion’daki korkuların tamamen yok olmayıp bilinçaltında varlığını sürdürmeye devam ediyor olabileceği varsayımıyla onun bilinç altına girmeyi denerler. Gece varlıkları Orion’ı uyuturlar ve Tatlı Rüyalar ile Hypatia, Orion’ın Karanlık ile tanıştığı geceye gidip burada buldukları Karanlık’ı dönmeye ikna etmeye çalışırlar. Ancak bu sırada ortaya kocaman bir kara delik çıkar ve hızla Karanlık’ı içine çeker. Orion onu kurtarmak ister ama korkuları etrafını sarınca onlarla ilk kez bu kadar sert bir yüzleşme yaşar. Hypatia ‘korkmak hayatın bir parçasıdır onu hissetmen ve buna rağmen korktuğun şeyi yapmaya cesaret etmen gerekiyor’ diyerek Orion’a cesaret verir. Orion bir ucunu Hypatia’nın tuttuğu çarşafı beline bağlayarak Karanlık’a ulaşmaya çalışır. Ama o da karadeliğin içinde kaybolmaya başlar.
Kurtulmalarının tek yolu Orion’ın bir an önce uyanmasıdır. Bunun için Sessizlik Orion’ın kulağına okul gezisini kaçıracağını fısıldar. Orion, Sally’i göremeyeceği endişesiyle uykusundan hemen uyanır. Rüya, Karanlık ve Hypatia da rüyadan kurtulup dışarıya çıkarlar. Karanlık yeniden bütün ihtişamıyla gecenin güzelliklerini ortaya çıkarır ve yaşam normale döner. Orion, Gece Varlıkları ve Aydınlık; yaşamın devam edebilmesi için Karanlık’ın ne kadar önemli ve gerekli olduğunu keşfedeler. Karanlık da yaşamın devamı için ne kadar önemli olduğunun fark edildiğini ve dönmesi için arkadaşlarının ne kadar çok çabaladıklarını görünce kendini değerli hisseder, özgüven kazanır. Gece Varlıkları ve Aydınlık’la yeniden ve eskisinden de güçlü birtakım olurlar.
Gece Varlıkları ile vedalaşıp Hypatia ile evine dönen Orion, Hypatia’nın gelecekteki kızı olduğunu öğrenir. Hypatia’nın kendi zamanına dönmesi gerekmektedir, ama bunu nasıl yapacaklarını bilemezler. Zaman makinesiyle yanlarına gelen Tycho adında bir çocuk yardımlarına yetişir. Ancak Tycho’nun peşine boyutlar arası zaman canavarları takıldığı için lazer silahları ile hepsini yok etmeleri gerekmektedir. Hypatia kendi zamanına döndüğünde, onu babası Orion karşılar. Tycho onlara veda ederek zaman makinesiyle gelecekteki kendi zaman dilimine gider.”
Orion’ın başlattığı ve Hypatia’nın geliştirdiği hikâyeyi bu kez de Hypatia’nın oğlu Tycho tamamlamıştır. Hypatia da babası gibi, korkularıyla yüzleşebilmesi için oğluna kendi hikayesini anlatmaktadır. Hypatia, hikayesini bitirmesine yardımcı olduğu için Tycho’ya teşekkür eder. Oğlunu öperek bahçedeki babası Orion’un yanına gider ve iyi geceler diler. Orion da yalnız değildir, eşi Sally yanına gelir. Bahçedeki sallanan koltukta yan yana oturup gökyüzünü seyreder ve bunu yaparken de okul gezisinde planateryumda yan yana oturup gökyüzünü seyrettikleri anı hatırlarlar.
Çocuklara korkularını aşmaları konusunda ilham olmayı amaçlayan film, üç kuşağın katkısıyla şekillenen ortak bir kurgu hikâye ile, cesaret edip yüzleştiğimizde ve kendimize inandığımızda pek çok korkumuzu aşabileceğimiz mesajını veriyor. Bunu yaparken de her insanın korkuları olabileceğinin, bütün korkulardan kurtulmanın mümkün olmadığının ve bunun doğal bir şey olduğunun da altını çiziyor. Film ayrıca karanlık, aydınlık, korku, cesaret gibi birbirine zıt gibi görünen kavramların, nesnelerin, olayların ve duyguların bir denge oluşturduğuna ve yaşamın devam edebilmesi için bu dengeye ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekiyor. Ancak Orion’ın korkularının canlandırıldığı bazı sahneler bu korkulara sahip çocukların endişelerini de tetikleyebilir. Bu sebeple filmi izlerken dikkatli olmak ve çocukların nasıl duygusal tepkiler verdiklerini gözlemlemek önemli.
Filmdeki karakterler korkularını tamamen yenemese de cesaret edip yüzleştiklerinde korkularıyla baş etme konusunda ilerleme kaydediyorlar. Orion, yetişkin olduğunda birçok korkusunu aşmış olsa da hala korkuları olan biridir. Çocuğunuzla bu konuda sohbet ederek korkunun hayatın bir parçası olduğunu ve herkesin birbirinden farklı korkular beslediğini anlatabilir, onu korkularını anlatmaya teşvik ederek bu korkularla baş etmek için neler yapabileceğiniz üzerine konuşabilirsiniz.
Orion’un hikayesi tıkandığında Hypatia, Hypatia’nın hikayesi tıkandığında da Tycho hikâyeye katkılar yapar.
Çocuğunuza bu sahneleri hatırlatıp, onların yerinde olsaydı hikâyeyi nasıl değiştirmek isterdi diye sorarak yaratıcılığını kullanmaya yönlendirebilirsiniz.
Gece Varlıkları’nın bireysel görevlerinin yanında, ekip çalışmasına verdikleri önemi örnek göstererek, çocuğunuza ekip çalışmasının önemini anlatıp onu arkadaşlarıyla dayanışmaya yönlendirebilirsiniz. ,
Orion’ın çizerek, Hypatia’nın ise şiir yazarak korkularını tarif etmeye çalışmalarını örnek göstererek, çocuğunuzla duygularını dışa vurmanın önemi üzerine sohbet edebilir ve bunun için kullanabileceği malzemeleri belirlemede ona yardımcı olabilirsiniz. Korkularını filmdeki gibi birer karaktere dönüştürüp çizebileceğini, ardından onun komik ve eğlenceli hallerini de tasarlayarak korktuğu zamanlarda bu komik hallerini düşünerek rahatlayabileceğini söyleyebilirsiniz.