Bir İrlanda efsanesine dayanan masalsı konusuyla ailenin önemine dikkat çeken etkileyici bir animasyon.
Künye
Film, adadaki bir deniz fenerinde yaşayan Conor, eşi Bronagh, oğulları Ben, kızları Saoirse ve köpekleri Cú’nun hikâyesini anlatıyor. Abisi ve babasıyla birlikte küçük bir adada yaşayan Saoirse’nin annesi onu doğururken ölmüştür. Connor yıllarca eşinin yasını tutar. Ben de annesinin ölümünden kardeşini sorumlu görür ve bütün zamanını köpeği Cú ve annesinin ölmeden önce kendisine verdiği deniz kabuğuyla geçirir.
Hiç konuşamayan Saoirse, doğum gününü kutladıkları gece gizlice annesinin abisine verdiği deniz kabuğunu üfleyerek müzik çalmak ister. Ama üflemesiyle birlikte bir foka dönüşür. Böylece onun da tıpkı annesi gibi denize dönmek isteyen bir Selkie, yani denizde fok, karada insan suretinde olan mitolojik bir varlık olduğu anlaşılır. Saoirse’nin çaldığı müzik sayesinde doğadaki canlılar ve periler bir fok kızının ortaya çıktığını anlarlar ve her yerde onu ararlar. Büyük annelerinin kendilerini zorla götürdüğü şehirdeki evden kaçıp eve dönmeye çalışan kardeşler, Saoirse’ye kurtarıcı gözüyle bakan periler tarafından yakalanır.
Kötü kalpli büyücü Macha, uzun yıllardır perilerin duygularını kavanozlara kapatarak onları taşa çevirmektedir. Bu durumu bozacak tek şey, Saoirse’nin özel kürkü giyerek şarkı söylemesidir. Ancak kürk denizin dibindedir ve Saoirse de konuşamamaktadır. Böylece Ben, Saoirse ve yolda onlara katılan Cu, türlü tehlikelerle dolu eve dönüş yolunda heyecan dolu bir macera yaşarlar.
Filmin hikayesi bir İrlanda efsanesinden yola çıkılarak oluşturulmuştur. En İyi Animasyon dalında Oscar ve Cesar ödüllerine aday gösterilen Denizin Şarkısı, müzikleri, özgün grafikleri, öyküsü ve içinde barındırdığı metaforlarla etkileyici bir animasyon filmdir.
Filmde sevdiklerinin acı çekmesine dayanamayan bir baykuşun, dünyadaki tüm duyguları kavanozların içine hapsetmesi sonucunda periler taşa dönüşüyor. Filmin sonunda iyiliğin ve sevginin gücü galip geliyor ve insana dair tüm duygular hapsoldukları kavanozlardan çıkıp, serbest kalıyor.
Filmde, üzücü olan ve acı veren yaşam olaylarının hayatımızın geri kalanını etkilemesine izin vermemek gerektiği, iki kardeşin ilişkileri üzerinden çarpıcı bir şekilde dile getiriliyor. Karakterlerin başlarından geçen olaylar aracılığıyla da mutlak iyinin ve kötünün olmadığı, herkesin hatalar yapabileceği, önemli olanın bunu fark etmek ve telafi etmek olduğu anlatılıyor.
Saoirse’nin hastalanıp son sahneye kadar iyileşemeyecek gibi görünmesi, abisi Ben’in onu kurtarmaya çalışırken boğulma tehlikesi atlatması ve annesinin Saouirse’yi doğururken ölmesi bu konularda hassasiyeti olan çocuklar için üzücü ve endişe verici olabilir.
Filmde sevginin gücü ve aile bağlarının önemi güçlü şekilde yansıtılıyor. İki kardeş arasındaki soğuk ilişki, kardeşlerden birinin diğerini korumak için çıktığı macerada kardeşinin onun için ne kadar önemli olduğunu keşfetmesiyle güzel bir dönüşüm geçirir. Bu dönüşüm, çocukların kardeşleriyle olan ilişkilerine farklı gözle bakmalarını sağlayabilir.
Filmdeki karakterlerin hem iyi hem de kötü özelliklerinin olması, yaptıkları hatalardan ders çıkararak bakış açılarını ve davranışlarını değiştirmeleri, çocukların iyi-kötü tüm özellikleriyle benliklerini kabullenmelerine katkı sağlayabilir.
Çocuğunuza filmdeki karakterler üzerinden bütün duyguların insani ve doğal olduğunu anlatabilir, hissettikleri duygular konusunda farkındalık kazanabilmeleri için ona yardımcı olabilirsiniz. Ailenin önemi konusunda çocuğunuzun düşüncesini sorabilir, filmdeki kardeşlerin arasındaki ilişkide yaşanan değişim üzerine sohbet edebilirsiniz.