Babasına Ay Tanrıçası’nın gerçek olduğunu kanıtlamak için Ay’a yolculuk yapan Fei Fei’in yaşadığı maceraları anlatan fantastik bir animasyon.
Künye
Ay Tanrıçası masalını dinleyerek büyüyen Fei Fei, çörekçi anne ve babasına yardım etmeyi çok sever. Fei Fei henüz küçükken, annesi hastalanıp ölür. Aradan dört yıl geçtikten sonra babası, Fei Fei’yi evlenmeyi planladığı Bayan Zhong ile tanıştırır. Henüz annesinin vefatını kabullenememiş olan Fei Fei, bu durumdan rahatsız olur. Bayan Zhoung’un oğlu Chin ile tanıştıktan sonra ise durum iyice kötüleşir.
Ay festivali için düzenlenen aile yemeğinde Ay Tanrıçası’nın konusu açılır. Efsaneye göre tanrıça, istemeden içtiği sihirli iksir ile ölümsüzlük kazanır, sevgilisinden ayrı düşerek Ay’da yaşamaya mahkûm olur. Annesinin anlattığı bu hikaye ile büyüyen Fei Fei, aile üyelerinin bunun gerçek bir hikaye değil, efsane olduğunu söylemelerine çok kızar. Babası da bu konuda kendisine destek vermeyince, Ay Tanrıçası’nın ve onun ölümsüz aşkının gerçek olduğunu kanıtlamaya karar verir. Fei Fei, tavşanı Zıp Zıp ile denemeler yapar ve sonucunda rokete benzeyen bir araç inşa ederek Ay’a doğru yola çıkar. Fakat üvey kardeşi Chin de gizlice rokete binince, hesaba katılmayan bu ağırlık yüzünden roket düşmeye başlar. Bir anda kendilerini Ay Tanrıçası’nın sihirli ülkesinde bulurlar. Fei Fei, annesinin anlattığı hikayelerden çok farklı bir Ay Tanrıçası’yla karşılaşır. Fei Fei, tanrıçanın sevgilisine kavuşmak için ihtiyaç duyduğu hediyeyi bulamazsa eve asla dönemeyecektir. Görevi başarması içinse yok saymak istediği üvey kardeşi Chin’in yardımını kabul etmesi gerekecektir. İki kardeş kendilerini zorlu bir maceranın içinde bulurlar.
Fei Fei küçük yaşta annesini kaybeder. Annesinin cenazesi doğrudan gösterilmez, ama bu durum siyah giyinmek, nehre orkide bırakmak ve vefat eden kişiye özel bir anma köşesi yapmak gibi ölümü ve cenazeyi temsil eden kültürel öğelerle anlatılır.
Annesi öldükten sonra babası başka biriyle evlenmeye karar verir ve evleneceği kişinin de Chin adında bir çocuğu vardır. Annesinin ölümünü atlatmakta güçlük çeken Fei Fei, bu durumu kabullenemez. Fei Fei’in hem babasına hem de bu insanlara karşı kaba davrandığı sahneler vardır. Chin’e “gıcık” ve “mankafa” lakaplarıyla seslenir. Başta hakaret olarak kullandığı bu kelimeleri, sonrasında sevgi ifadesi olarak söyler.
Fei Fei, Ay Tanrıçası’nın gerçek olduğunu kanıtlamak amacıyla çıkacağı yolculuk için bir araç tasarlarken, sahip olduğu bilimsel bilgileri kullanır. Havai fişek ile roket denemeleri yapmak, hızlı tren raylarında tasarladığı roketi kullanmak, meteor yağmuruna rağmen canını tehlikeye atarak motosiklet kullanmak gibi riskli durumlar yaşar.
Filmde karakterler bazı duygularını şarkı söyleyerek aktarırlar. Ay Tanrıçası’nın kendisini övmek ve abartılı bir mükemmelliği betimlemek için söylediği şarkılar mevcuttur.
Annesinin ölümünü kabullenemeyen Fei Fei, babasının hayatına devam etmesine bir türlü izin veremez. Babasının müstakbel eşinin ve onun oğlu Chin’in hayatlarına dahil olmasını istemez. Ancak filmde duygusal bir olgunlaşma süreci yaşar. Ay Tanrıçası’nın bin yıllar önce kaybettiği sevgilisine kavuşmak için yaptıklarının nasıl bir karanlığa sebep olduğuna şahit olur ve değişimleri kabullenmenin annesine karşı işlediği bir suç olmadığını fark eder. Hayatına devam etse de, ona olan sevgisi ve özlemi hep sürecektir. Olaylar sonrası Fei Fei, kızgın olduğu birçok kişiye ve olaya karşı pozitif tutum geliştirir.
Filmi izledikten sonra çocuğunuzla hayatta bazı değişimlerin olabileceği ve kolay olmasa da bu değişimlerin kabullenilerek olumlu deneyimlere de fırsat vermek gerektiği üzerine konuşabilirsiniz. Film aynı zamanda çocuğunuzla ölüm konusunu konuşmak için de güzel bir fırsat sunuyor. Onlara ölümle ilgili ne düşündüklerini, bunun onlara ne hissettirdiğini sorabilirsiniz. Animasyon aracılığıyla çocuğunuzun dünyasında ölüm ve sonrasıyla ilgili zihinsel bir temel oluşturabilirsiniz.