Mükemmel olmadan da harika bir aile olunabileceğini gösteren aksiyon dolu eğlenceli bir animasyon.
Künye
Ailem Robotlara Karşı, dört kişilik bir ailenin, dünyayı robotların istilasından kurtarma macerasını konu alıyor. Katie, üniversitede sinema üzerine eğitim almaya hazırlanan ve nihayet kendisi gibi düşünen ve yaratıcı fikirlerini beğenebilecek insanlarla tanışmak için heyecanlanan genç bir kızdır. Erkek kardeşi Aaron ise dinozorlara meraklı, yer yer fazla kaygılı, hareketli bir çocuktur. Ablasıyla ilişkileri iyidir. Kısa film çekerken ablasına destek olur. Katie, babası Rick’ten benzer bir desteği göremez. Babasının onu dinlemediğini, fikirlerini küçümsediğini düşünür.
Anne Linda ise Aaron ile birlikte, Katie ile Rick arasındaki bu çatışmayı yumuşatmaya, baba-kız arasındaki ilişkiyi iyileştirmeye çalışır. Ancak, arada kalmaktan artık o da yorulmuştur. Tüm aile üyeleri bolca ekran karşısındayken, Baba Rick teknolojiden uzaktır. Tek derdi aile fertleri arasındaki bağı güçlendirmektir. Bu nedenle, Katie'yi okuluna yazdırmak için tüm aile olarak uzun bir yolculuğa çıkmaları gerektiğine karar verir.
Bu arada Pal adındaki bir teknoloji şirketinin sahibi olan Mark, yeni bir ürün çıkarır. Artık robotlar her evdedir. Ancak işler ters gider ve ürünün “Siri” benzeri eski sürümü sistemi ele geçirir. Robotlar dünyayı istilaya başlar. Katie’yi üniversiteye götürmek için yolda olan bu tuhaf ve komik aile, dünyayı robotların istilasından kurtarmak için geriye kalan tek şanstır.
Filmde aile içi iletişimin ve dayanışmanın önemine, kuşaklar arası yaşanan anlaşmazlıklara, ergenlik döneminde yaşanan değişimlere ve teknolojiye olan düşkünlüğün sebep olabileceği sorunlara vurgu yapılıyor.
Kullanılan animasyon tekniği oldukça başarılı. Elle özel olarak çizilmiş gibi görünen görseller, izleyiciye yer yer bir çizgi romanın içindeymiş hissi veriyor. Aksiyon sahnelerinde kullanılan efektler ve müzikler filmi sürükleyici kılıyor. Ancak ateşli patlama sahneleri, robotların sivri uçlu aletlerle insanlara saldırmaları, onları kabinlere hapsetmeleri ve lazer ışını ile dondurmaları, terkedilmiş bir alışveriş merkezindeki elektronik eşyaların ve Furby oyuncaklarının canlanıp insanlara saldırması, önerdiğimiz yaşın altındaki çocukların ürkmesine sebep olabilir.
Filmde aile içi iletişimin artırılmasına dair güzel fikirler paylaşılıyor. Baba-ergen kız arasında yaşanan bitmek bilmeyen çatışmanın nasıl çözülebileceğine de güzel bir örnek oluşturuyor. Pek de mükemmel olmayan bir aile üzerinden, aile içi paylaşım ve dayanışmayla tüm zorlukların üstesinden gelinebileceği mesajının verilmesi, hikayenin etkisini artırıyor.
Akıllı telefonların ve teknolojinin hayatımızda kapladığı alan ve onunla birlikte gelen hareketsizliğin getirdiği tehlikeye de dikkat çekerek pek çok ailenin en büyük problemine tercüman oluyor.
Filmi izledikten sonra, çocuğunuzla teknolojinin hayatımıza kattığı artılar ve eksiler üzerine konuşabilir ve kendisinin teknoloji kullanım alışkanlıkları hakkındaki düşüncelerini sorabilirsiniz. Aile olarak ekran kullanım sürenizi gözden geçirebilir, bu konuda çatışma yaşıyorsanız nasıl çözüm üretebileceğiniz üzerine değerlendirmeler yapabilirsiniz.
Filmde internetin kesildiği ve insanların dehşete kapılarak internete ulaşmaya çalıştığı sahneyi hatırlatıp, “İnsanlar nasıl davranıyorlardı? Biz böyle bir şey yaşasaydık hayatımız nasıl olurdu?” gibi sorular sorarak bu sahneyle ilgili düşüncelerini paylaşmasını isteyebilirsiniz.
Katie ile babası arasındaki çatışmanın nereden kaynaklandığını ve baba-kızın ortak noktada buluşmayı nasıl başardıklarını sorarak onu bu konu üzerinde düşünmeye yönlendirebilirsiniz.