Moonlighter

Oyunda gündüzleri kasabasındaki kendisine miras kalmış olan küçük dükkanını işleten akşamları ise kasaba yakınlarındaki zindanlarda maceraya atılan bir karakteri oynuyoruz. Bu zindanlarda türlü yaratıklar ile savaşan karakterimizin oradan topladığı ganimetleri ve malzemeleri dükkanında satıyoruz. Dükkanımıza gelen bazı müşteriler fiyatları beğenmeyip alışveriş yapmadan ayrılabiliyorlar, ya da çok ucuza satarsak da bu sefer kâr elde edemiyoruz. Bu gibi durumda belirlediğimiz fiyatlar üzerinde oynama yapabiliyor ve en doğru satış fiyatını tutturmaya çalışıyoruz. Bunu da oyun bize müşterilerimiz ürünleri satın alırken, gözlerinde parlayan altın, gülümseme, ya da üzüntü ifadeleri ile belli ediyor. Bazen ise hırsızlar geliyor, hızlı davranarak dükkanımızdan kaçmadan önce onları durdurmaya çalışıyoruz. Zaman içerisinde kazandığımız para ile dükkanımızı genişletip, geliştirebiliyor güzelleştirebiliyoruz. Dükkanımız ne kadar büyük ve güzel olursa o kadar çok müşteri çekebiliyoruz.

Akşamları kahramanca savaşırken kullandığımız zırh ve silahlarımızı da yine zindanlardan topladığımız malzemeler ve kazandığımız para ile geliştirip güçlendirebiliyoruz. Bunun için başka dükkanlara gidiyoruz. Demirci zırh ve silahlarımızı simyacı ise maceramızda bize yardımcı olacak farklı iksirleri satıyor. Bir diğer karakter ise zindandan getirdiğimiz malzemeleri direkt olarak satın alıyor ve acil altın ihtiyacı durumunda bize çok kârlı olmasa da yardımcı oluyor. Üstelik bir de bankacı var. Bu bankacıya para verip zaman içerisinde paramızdan para kazanabiliyoruz.

Oyunda ticaret kısmı kasabada gerçekleşirken, macera kısmı zindanlar içinde gerçekleşiyor. Burada her kapıdan geçtiğimizde rastgele olarak hazırlanan bir oda ve içerisinde yine rastgele olarak karşımıza çıkan düşmanlar ile savaşıyoruz. Her odayı temizleyip daha da derine inmeye ve son büyük düşmanı devirmeye çalışıyoruz. Eğer maceramız esnasında herhangi bir noktada başarısız olursak topladığımız her şeyi kaybediyoruz, dolayısı ile yeteri kadar topladıktan sonra eve dönmekte fayda var. Ancak eğer buradan çıkıp tekrar gelirsek ilk kattan başlıyoruz. Bu yüzden risk ve ödül dengesini iyi değerlendirmek gerekiyor. Tabii ki oyunun ilerleyen safhasında bir cihaz ediniyoruz, zindan ile kasaba arasında gidip gelebiliyoruz ancak bu da masraf olarak belirli oranda bizden altın alıyor.

Bütün bu koşuşturmaca içerisinde kimi zaman kahramanımız uyuyacak zaman bulamıyor, yeteri kadar dinlenemiyor, yorgun düşüyor. Çalışma ve dinlenme vakitlerimizi de iyi ayarlamamız gerekiyor.

Oyunun en ilginç kısımlarından bir tanesi ise çanta düzenini kurmak. Örneğin oyun bize verdiği eşyalarda bu malzemenin sağındaki malzeme anında kırılır diye uyarıyor, biz de mecburen o malzemenin sağına başka bir şey koymuyoruz. Adeta bir tetris oyunu oynar gibi çanta düzenlemek gerekebiliyor.

Oyun tamamen çizgisel ve üstten görünümlü grafiklere sahip olduğu için şiddet unsurlarının gerçekçiliği en az düzeyde.

Çok yüzeysel olsa da ticaret yapmak ve dükkân işletmek gibi değerler, risk ve kazanç konusunda eğitici bir yapısı var.

Bu oyunun ona neler kattığı hakkında sorular sorabilir, bir dükkân işletmenin ve bunun zorluklarının üstesinden gelme ve kahramanlık üzerine konuşabilirsiniz.