90’ların oyunlarının izinden giden, hızlı reflekslere ve dikkate dayalı, yer yer zorlayan eğlenceli bir plarform oyunu.
Künye
Oyuncu, Kaze adında bir tavşanı yönetiyor. Kaze, kötü bir cadı tarafından bir bileziğe hapsedilen Hogo adındaki arkadaşını kurtarmaya çalışıyor. Kötü cadı Hogo’yu hapsetmekle kalmıyor, çevredeki tüm sebzeleri canavarlara dönüştürüyor. Kaze bu düşmanların kafalarına atlayarak veya etraflarında hızla dönerek onları eski hâllerine çevirebiliyor. Kaze ormanlarda, çöllerde, mağaralarda, lavla dolu labirentlerde, denizlerin altında, karlı dağlarda ve daha nice mekânlarda dolaşıyor, kulaklarını pervane gibi çevirerek havada süzülebiliyor.
Oyun, çeşitli adalara bölünmüş farklı farklı bölümlerden oluşuyor. Her bölümde, bir sonraki bölüme geçmek için 100 kadar kırmızı elması toplamak gerekiyor. K, A, Z ve E harfleri bulduğunda sarı bir elmas kazanılıyor. Tüm sarı elmaslar toplandığında cadının daha önce neler yaşadığının hikâyesini anlatan resimler açılıyor. Bu resimlerde cadının aslında ilk başta sıradan biri olduğu ama daha sonrasında kıskançlığına yenik düşerek hem kendine hem sevdiklerine hem de yaşadığı çevreye büyük zararlar verdiği görülüyor.
Bölümlerin içine gizlenen bonuslar bulunup tamamladığı takdirde yeşil bir elmas kazanılıyor ve ekstra zorlu, özel bölümler açılıyor. Başarmak için bütün elmasların toplanması, her bölümün hiç hasar alınmadan geçilmesi veya belirli bir sürenin altında tamamlanması gibi ekstra görevlerin yerine getirilmesi gerekiyor.
Oyunda Kaze’ye çeşitli özellikler kazandıran dört tane de sihirli maske bulunuyor: Uçabilmesini sağlayan şahin maskesi, suların altında yüzmesini sağlayan köpekbalığı maskesi, duvarlara tutunup ileri atılmasını sağlayan kaplan maskesi ve oyunu hızlı reflekslere dayalı bölümlere dönüştüren ejderha maskesi. Bu maskeler sadece belirli bölümlerin içinde bulunuyor ve o bölüm tamamlandıktan sonra kayboluyor. Yani istendiği anda, istendiği yerde değil, oyun tasarımcılarının gerekli gördüğü yerlerde kullanılabiliyorlar sadece. Otomatik koşma bölümleri oyunun en zor kısımlarını oluşturuyor. Çünkü, buralarda tek yapılabilen doğru anda doğru tuşa basmak. Bu bölümlerde oyun deneme-yanılma ve ezbere dönüşüyor, platform olmaktan biraz çıkıyor.
Kaze and The Wild Masks, genel olarak başarılı bir platform oyunu. Her bölümde toplanabilecek farklı şeylerin olması, oyuncuyu bölümleri tekrar oynamaya, daha iyisini yapmaya teşvik ediyor. Bu da oyunun ömrünü önemli derecede uzatıyor.
Bölümlerde çok sayıda gizli nesne, harf ve bonusun bulunması, oyuncunun dikkatini sürekli canlı tutuyor. Küçük bir parıltı, farklı bir yan yol, bonus kapısının köşesi gibi şeyler ekranın kıyısında kenarında keşfedilmeyi bekliyor.
Oyunda çocuğunuzu, bölümleri hızlıca geçmek yerine bütün elmasları toplamaya teşvik edin. Bu sayede keşif, düşünme ve dikkat becerileri gelişecektir. Hiç hasar almadan veya bölümleri belirli bir sürenin altında geçme özellikleri bazı çocukları zorlayabilir, sinirlenmelerine neden olarak onları oyundan uzaklaştırabilir. Böyle bir durumda çocuğunuza önemli olanın oyunu tamamlamak değil, eğlenmek olduğunu anlatabilirsiniz.
Oyunda canavarlaşan sebzeler, sonunda normale dönüyor ve ada halkı onları yiyor. Oyunun en başında da “Şampiyonlar bütün sebzelerini bitirir,” ibaresi yer alıyor. Oyunun bu özelliği biraz daha vurgulu hale getirilerek oyuncu sebze tüketimine teşvik edilebilecekken, bu haliyle verilmek istenen mesaj biraz havada bırakılmış.
Oyunda herhangi bir diyalog bulunmuyor. Ancak yine de menülerde ve diğer içeriklerde Türkçe dil desteği de var.
Kaze’nin bu maceraya en iyi dostunu kurtarmak için atıldığına dikkat çekerek, çocuğunuzla, güzel dostluklar kurmanın çok önemli olduğu ve gerektiğinde arkadaşlarımız için fedakarlıklar yapmamız gerekebileceği üzerine sohbet edebilirsiniz.
Kötü cadı, büyülü asayı taşıma onuru kendisine bahşedilmediği için kıskançlık hissederek arkadaşlarını, büyücü ustalarını ve yaşadığı ülkeyi lanetliyor. Sonrasında da herkesin nefret ettiği birisine dönüşüyor. Bu örnekten yola çıkarak çocuğunuza kıskançlığın kötü bir şey olduğunu anlatabilir ve sonuçlarından bahsedebilirsiniz.
Çocuğunuz sebze yemeyi sevmiyorsa oyundaki domates, havuç, bezelye ve patlıcanı hatırlatabilir ve sebze yemeyi bir oyuna dönüştürebilirsiniz.