Çalınan Firavun’un yüzüğünü geri almak için Mısır’daki mumyalar şehrinden Londra’ya giden üç mumyanın yaşadığı maceraları konu alan; korkularla yüzleşmek, hayallerini gerçekleştirmek ve özgüven kazanmak gibi mesajlar içeren komik bir animasyon.
Künye
‘Mumyalar’; eski Mısır'da gizli bir yeraltı şehrinde yaşayan üç mumyanın, Firavun’un çalınan yüzüğünün peşine düşerek geldikleri Londra’da, çevreye uyum sağlamaya çalışırken yaşadıkları komik maceraları konu alıyor.
Firavun’un kızı Prenses Nefer’in, babasının yerine geçme zamanı gelmiştir. O her ne kadar hükümdar olmak yerine şarkı söylemek gibi bir hayale sahip olsa da geleneklere göre aşk tanrıçasının gönderdiği Anka Kuşu’nun seçtiği insanla evlenmek ve babasının yerine geçmek zorundadır. Beklenen gün geldiğinde havalanan Anka Kuşu, yanlışlıkla isabet eden bumerang ile yönünü şaşırır ve Nefer’e evlenmesi için geçmişte at arabası yarışçısı olan Thut’u seçer. Thut, rakiplerinin kurduğu tuzak nedeniyle bir yarışma sırasında arabasıyla yoldan çıkmış, çok korktuğu için o günden sonra da bir daha hiç yarışmamıştır.
Thut da Nefer de bu evliliğe hiç hazır değillerdir. Firavun, birbirlerini tanımaları için ikisine bir hafta süre verir. Thut’un eline de saklaması için değerli bir evlilik yüzüğü tutuşturur. Tanrıçaların isteğine karşı gelip evlenmeyi reddetmesi ve yüzüğü getirmemesi halinde, ceza olarak dilinin koparılıp gözlerinin oyulacağını söyler. Yüzüğün hayati önem taşıdığını anlayan Thut, onu diğer değerli eşyalarının olduğu bir odaya saklar.
Öte yandan, uzun süredir mumyaların hazinelerine ulaşmak için Mısır’da araştırma yapan İngiliz arkeolog Lord Carnaby, burada Mumyalar Şehri’ne açılan bir kapı keşfeder. Bu geçit onu Thut’un değerli eşyalarını sakladığı odaya çıkarır. Yeni sergisinde kullanmak üzere bu eşyaları çalar. Yüzüğün kaybolduğunu fark eden Thut, kardeşi Sekhem ve prenses Nefer’le birlikte geçide girerek Lord Carnaby’nin peşine düşerler.
İz peşinde Londra’ya ulaşan üçlü burada şehir hayatına ve teknolojiye ayak uydurmakta oldukça zorlanırlar. Görünüşleri nedeniyle mumya konseptli bir müzikale ait oldukları düşünülür ve sahneye çıkarılırlar. Prenses Nefer şarkı söyleyerek bir müzik yapımcısının dikkatini çeker. Ed isimli yapımcının bestelediği bir şarkıyı seslendirerek, internette milyonlar tarafından izlenir. Ondan haberdar olan Lord Carnaby, gerçek bir mumya sergilemek amacıyla onu kaçırıp bir camın içine hapseder. Thut ile kardeşi, Prenses Nefer’i kurtarmayı ve Lord Carnaby’nin çaldığı yüzüğü almayı başarırlar. Ancak kaçmaya çalışırken Thut, araba sürme korkusuyla yüzleşir ve üstesinden gelerek tekrar araba kullanmayı başarır.
Bir haftanın dolmasına az bir zaman kalmıştır. Yüzüğü geriye götürüp evlenmezlerse Thut cezalandırılacağı için, Nefer şarkı söyleme hayalini bir kenara bırakarak mumyalar şehrine geri döner. Ancak dönüşte çok daha büyük bir tehlikeyle karşı karşıya kalırlar. Lord Carnaby onları takip ederek buldozerlerle şehri basar. Thut ve Prenses Nefer, Lord Carnaby’e karşı mücadele ederler. Gözünü hırs bürüyen Carnaby, Nefer ve Thut’u yakalamaya çalışırken, arabasıyla uçurumdan aşağı düşer.
Tüm bu süreçte Nefer ve Thut birbirine gerçekten âşık olurlar ve Thut, Nefer’e evlenme teklifi eder. Bu arada kızı için çok endişelenip onu çok özleyen Firavun, Prenses Nefer’in hayallerine saygı duymayı öğrenir ve bir sahne hazırlatarak onun şarkı söylemeye devam etmesine destek verir.
Çalınan Firavun’a ait eski bir yüzüğü aramak için Londra’ya giden Prenses Nefer, Thut ve kardeşinin yaşadığı maceraların konu edildiği filmde; korkularını yenmek, hayallerini gerçekleştirmek ve özgüven gibi konularda mesajlar veriliyor.
Prenses Nefer, bir müzik yapımcısıyla tanışarak en büyük hayalini gerçekleştiriyor ve şarkı söylüyor. Ancak Thut’un ceza almaması için Mumyalar Şehri’ne dönmeyi tercih edince bu mutluluğu yarım kalıyor. Ancak Nefer’in bu tutkusunun ne kadar güçlü olduğunu gören babası da saygı duyarak onu bu konuda destekliyor. Bu sahneler, çocuklara hayallerinden vaz geçmemek konusunda ilham verebilir.
At arabasıyla yaptığı kazadan sonra yarışmayı bırakan Thut’un, korkularının üstesinden gelmeye çalışarak tekrar araba kullanmaya başlaması, filmi izleyen çocuklar için korkularını yenmek konusunda cesaret verici olabilir.
Modern şehir yaşamına yabancı olan Thut ve Prenses Nefer’in eski alışkanlıklarıyla hareket etmeleri sonucu başlarına gelen olaylar, komedi unsuru olarak kullanılmış. Örneğin lunaparktaki dönme dolabı sihirli yıldız geçidi zannetmeleri, ziyaret ettikleri bir AVM’de hoparlörden çalan anonsu gökyüzünden bir tanrıçanın onlarla konuştuğu şeklinde yorumlamaları filmi komik ve eğlenceli kılmış. Filmin Mısır dünyasını yansıtan canlı, renkli görselleri ve müzikleri de oldukça başarılı. Ancak karakterlerin yüz ifadelerinin bazı sahnelerde duyguyu yansıtmak konusunda eksik kalması ya da Thut’un korkularıyla yüzleştiği ve Nefer’in hayallerini gerçekleştirdiği sahnelerin hızlı ve yüzeysel gelişmesi ana mesajların verilmesi açısından filmin etkileyiciliğini biraz zayıflatmış. Bazı espriler ise çocuklardan çok yetişkinlere hitap ediyor. Örneğin Thut evlilikle ilgili konuşurken ‘’uslanmaz bekar’’ olduğunu söylüyor. Başka bir sahnede ise Thut’un altına giydiği kıyafet bir araç tarafından çekiştirilip sürüklenince üzerinden çıkıyor. Ancak karakter mumya olduğu için herhangi bir çıplaklık görünmüyor. Bu sahnede Prenses Nefer düğün gecesine bir sürpriz kalmadığını söylüyor.
Filmde çocuklara kötü örnek olabilecek ve onları endişelendirebilecek şiddet ve korku sahneleri de mevcut. Rakiplerinin Thut'un arabasına tuzak kurarak kaza yapmasına neden oldukları, Lord Carnaby’nin Prenses Nefer ve Thut’u uyuşturan oklarla vurduğu, Prenses Nefer’i camlı bir alana hapsettiği, mumyalar şehrine bir buldozerle gelerek yıkıma sebep olduğu ve Thut'u boğazından tuttuğu sahneler şiddet içeriyor.
Thut evlilik yüzüğünü kaybeder ve evlenmeyi reddederse kurallara göre dilinin kesileceği ve gözlerinin oyulacağının söylendiği, beyaz ışıkların altında mumyaların beyaz yüzleri ve siyah gözleriyle hayaletler gibi göründüğü sahneler de bazı hassas ve önerdiğimiz yaşın altındaki çocuklar için korkutucu olabilir.
Çocuğunuza, Thut’un korkusunu örnek göstererek ‘’Senin de Thut gibi aşmakta zorlandığın korkuların var mı?’’ diye sorabilir ve korkularını yenmek için nasıl bir yol izleyebileceğini konuşabilirsiniz. Kendi yaşadığınız bir durumdan örnek vererek bu duyguların doğal olduğunu, zaman zaman herkesin böyle hissedebileceğini anlatabilir, bu sayede ona yalnız olmadığını hissettirerek rahatlamasına yardımcı olabilir ve çözüm odaklı düşünmeye teşvik edebilirsiniz.
Çocuğunuza Thut ve prenses Nefer’in zor durumlarda birbirleri için yaptıkları fedakarlıkları hatırlatabilir, değer verdiğimiz insanlar için fedakârlıkta bulunmanın önemini ve bunun o kişinin yaşadığı zorlukların üstesinden gelmesine yardımcı olabileceğini anlatabilirsiniz.
Çocuğunuza prenses Nefer’in şarkı söyleme hayalini hatırlatarak, onun da tıpkı Prenses Nefer gibi gerçek olmasını istediği bir hayali olup olmadığını sorabilir ve birlikte hayallerini gerçekleştirmek için neler yapabileceği üzerine konuşabilirsiniz.